mangle

  1. parçalamak, ezmek, yırtmak, delik deşik/param parça etmek, hurdahaş etmek, müthiş hasara uğratmak.
    His
    arm was badly mangled in the accident.
  2. bozmak, berbat/harap etmek, yüzüne gözüne bulaştırmak, tanınmaz hale getirmek.
    The music was too difficult
    for her, and she mangled it.
  3. silindirli makine ile ütülemek, silindirden/merdaneden geçirmek.
  4. (madenî levhayı) presten /merdaneden geçirmek, preslemek, cendereden geçirmek.
  5. sıkmaç, (iki silindirli) ütü makinesi, kalender, pres, cendere, merdane.