margin

  1. kenar, hudut, sınır.
    Sit on the margin of a swimming pool. Road margins.
  2. sayfa kenarı(ndaki yazısız şerit).
    To make notes on the margin of a book. Wide/narrow margins.
  3. (son) had, sınır, erey, limit.
    margin of endurance: tahammül sınırı.
    the margin of subsistence/of consciousness.
  4. pay, fazlalık, tolerans, gereğinden fazla bırakılan/olan miktar, gerekli miktardan fazlası.
    a margin
    of safety: güvenlik payı.
    We allow a margin of 15 minutes when we want to catch a train.
    by a narrow margin: kıl payı (kala), kıtı kıtına, daradar, az bir farkla.
    He escaped defeat by a narrow margin: Yenilgiden kıl payı kurtuldu (=az kaldı yeniliyordu).
    allow a margin for mistake: hata ihtimalini gözönünde tutmak.
    allow someone some margin: bir dereceye kadar hareket serbestisi vermek.
  5. Public Finance yedek akça, ihtiyat akçesi.
  6. rehin payı: borç alınan para ile rehin bırakılan malın piyasa değeri arasındaki fark.
  7. Commerce kâr: satış fiyatı ile maliyet arasındaki fark.
    An increase of a penny a gallon in the dealer's margin
    on the price of petrol.
  8. Economics (a) yararlılık sınırı: zarara girmeden malın satılabileceği en düşük fiyat; (b) başbaşalık: bir ekonomik
    girişimin zarar etmemesi için gereken en az gelir.
  9. (a) ara, mesafe, boşluk, (b) zırh, marj.
  10. sınır/hudut çekmek, kenarında yer bırakmak.
  11. sayfa kenarına not yazmak.
  12. Public Finance yedek akça yatırmak.
(borsa simsarı) ilave teminat
birine tolerans tanımak Verb
alt marj
alt kenar boşluğu Information Technology
menkul kıymetlerin borsa simsarı aracılığıyla kredili olarak satın alınması
marjda satın alma
niyeti yokken satın alma
az bırakılmış marj
katılma payı (satış fiyatı ile değişken maliyet arasındaki fark
ileriye yönelik bir döviz anlaşması düzenlemesinin maliyetini göz önüne aldıktan sonra
muhtelif para birimleri yazılı iki evrak arasındaki faiz haddi marjı
kredi marjı
az bırakılmış marj
bayi kârı
zarar marjı
yanılma payı
hata payı Noun
tolerans
kıl payı ölümden kurtulmak Verb
ölümden kıl payı kurtulmak Verb
ihracat kâr marjı
sabit marjlar
dalgalanma marjı
alt marj
dört oy farkıyla çoğunluk
dört oy farkıyla çoğunluk
tehlikeli oyun oynamak Verb
brüt kâr oranı Noun, Accounting
brüt kâr marjı Noun, Accounting
brüt kâr payı
brüt kâr (perakende ve toptan satış fiyatları arasındaki fark
brüt kâr
brüt kâr marjı
brüt kâr payı
açık kapı bırakmak Verb
üst marj
başlangıç marjı
vadeli işlemler piyasasında bir sözleşme satın alırken ya da satarken ödenmesi gereken depozito
başlangıç teminatı Noun, Banking
iç marj
tahsil edilecek ve ödenecek faizler ile kredilerden alınacak faizler arasındaki fark
faiz marjı
bankaların aldıkları faizlerle verdikleri faizler arasındaki farkın alınan faizlere oranı
maaş artışını yüzde onun altında tutmak Verb
iyi kâr bırakmak Verb
marj bırakmak Verb
likidite marjı
marj bırakmak Verb
marj çekmek Verb
üretim marjı
azami kâr haddi
en yüksek marj
mal sınıfı (kâr) marjı
az kâr
az kâr payı
bir perakendecinin bir mal ya da eşya satışından elde ettiği net kâr
net kâr
fiyatın ya da işletme masraflarının bir oranı olarak ifade edilen işletme kârı
Dış Kenar Boşluğu Information Technology
vergiden sonraki kâr haddi
tercih marjı
fiyat marjı
kâr marjı Noun, Accounting
kar marjı Noun, Advertising
kur marjı
perakendeci kâr haddi
güvenlik marjı
emniyet payı
garantili satmak Verb
kâr haddinde azalma
yan marj
en az kâr haddi
bir sigorta şirketinin aktiflerinin pasiflerini aşma derecesi
alt marj
(US) yetersiz teminat
(US) ihtiyat akçesi ile satın alma
üst kenar boşluğu Information Technology
üst marj
marj oranı
brüt marj
ticaret marjı
(US) rapor işlemi
ticari kâr marjı
vadeli işlemler piyasasında ticaret yaparken alım satım gününün sonundaki kâr ya da zarar bir kişinin hesabına yazılır
değişiklik marjı gerekli olan başlangıç marjının altına düşerse
değişiklik marjı
malların fiyatındaki değişiklikten ötürü gerekli olan ek kâr marjı
tüccarın daha çok fon yatırması gerekir
toptancı kâr marjı
toptancı kâr haddi
geniş hareket serbestliği
geniş marj
geniş hareket serbestisi
seçimi ufak bir farkla kazanmak Verb
bir seçimi ufak bir farkla kazanmak Verb
az bir farkla seçimi kazanmak Verb
orman kenarı
beklenmedik durumlar için yedek akçe
(US) kredi hesabı (hisse senedi almak veya satmak isteyen kimselerin almak ya da satmak istediği miktarın
belirli bir oranında aracı kurumlar nezdinde
fiyat farklılıkları üzerinde yapılan işlemler Noun
borsa simsarının verdiği kredi vasıtasıyla hisse senedi satın alma
marjı tamamlama talebi (menkul kıymet satın alınması için aracı kurumlar nezdinde yatırılmış olan depozito
marjının artırılması için yapılan çağrı
marj tamamlama talebi
teminat tamamlama çağrısı Noun, Banking
beklenmedik masraflar marjı
sınırlı teminat karşılığı verilen borç
takdir marjı Noun, Law
bilinç eşiği
tüketim doygunluk derecesi
tarım marjı
damping marjı
hata payı Noun
yanılma payı
hata payı Noun
yanılma payı Noun
dalgalanma marjı
gelir marjı
tercih marjı
verim marjı
üretim marjı
üretim marjı
kâr marjı Noun, Accounting
kar marjı
kâr bakiyesi
kârlılık marjı
güvenlik marjı
ihtiyat payı (limit fiyatı ile satış fiyatı arasındaki farkın yüzdesi Noun
likidite marjı
(sigorta şirketleri) likidite marjı
asgari geçim marjı
asgari geçim marjı
döviz kuru farkı
brüt marjı
işletmenin randıman oranı
satış marjı
kenar delgili kart
lombard vergisi
(daktilo) marj serbest bırakma tuşu
(borsa , US) kredi kısma şartları Noun
marj genişliği
kredili işlem Noun, Banking
hata payı bırakmak Verb
yanlışları hesaba katmak Verb
birine bir şeyde kâr payı tanımak Verb
(US) nakit kefalet yatırmak Verb
brüt kâr yöntemi Noun, Accounting
asgari teminat şartı
az kazanç payı
müsaade olunan dalgalanma marjı
vergi öncesi kâr marjı