sol ve marjinal
Adjective, Politics-Intl. Relations
(US) kredi hesabı (hisse senedi almak veya satmak isteyen müşterinin almak ya da satmak istediği miktarın
belli bir oranında kurumlar nezdinde açtırdı
fiyatlar ve maliyetlerdeki birbirini izleyen küçük değişikliklerin etkilerini incelemek için kullanılan yöntem
verim ile değişken giderler arasındaki fark
belli bir faiz limitine kadar borç alacak kimse
marjinal alıcı (belirli bir değere kadar işlem yapan müşteri
marjinal sermaye-hasıla katsayısı
marjinal sermaye-hâsıla katsayısı
kendini zor geçindiren durumdaki şirket
kendini zor geçiren durumdaki şirket
üretilen son birimin getirdiği maliyet
marjinal maliyet
Noun, Competition Law
(Br) direkt maliyet sistemi
(Br) poliçe çekilerek sağlanan kredi
sermayenin marjinal etkinliği
Noun
yatırımın marjinal etkinliği
rantabilitesi ile kendini ancak kurtaran firma
marjinal teşebbüsler
Noun, Competition Law
marjinal gelir (giderler çıktıktan sonra kalan gelir
marjinal arazi (cari fiyatlarda ekimi ancak maliyetleri karşılayan arazi
marjinal arazi (cari fiyatlarda , ekimi ucu ucuna maliyetleri karşılayabilen arazi
marjinal sol
Noun, Politics-Intl. Relations
marjinal sermayedar (belli bir faiz haddinden aşağıda parasını işletmeye razı olmayan sermaye sahibi
rantabl olmayan maden ocağı
marjinal olasılık
Noun, Statistics
bileşen olasılık yoğunluk işlevi
marjinal hâsıla (bir üretim faktörü birim eklendiğinde toplam üretimde kaydedilen artış
rantabilitenin altında üretim
marjinal üretkenlik (bir birim üretim faktörünün ilavesiyle üretimde meydana gelen artış
ücretin marjinal verimlilik teorisi
marjinal verimlilik teorisi
ucu ucuna idare eden kazanç
marjinal tasarruf eğilimi
marjinal sarfetme eğilimi
marjinal sarf etme eğilimi
marjinal oran (bir mükellefin gelirinin en yüksek oranda vergilendirildiği bölümde tabi olduğu oran
marjinal teknik ikame oranı
(Br) marjinal indirim (gelirin daha yüksek bir oranda vergileneceği düzeyi az miktarda aştığı durumda
gelir vergisi tarifesinde yapılan indirim
marjinal gelir
Noun, Competition Law
değişim üretim faktörünün marjinal ürün geliri
(borsa , US) lombard kredisi için kısıtlanan şartlar
Noun
ancak ucu ucuna kurtaran satışlar
Noun
çok az oy farkı ile kazanılan milletvekilliği.
seçim sonucu şüpheli milletvekilliği.
marjinal satıcı (belli bir fiyat düzeyinden aşağıda bir fiyatla satmaya razı olmayan satıcı
(gelir vergisi) ek gelir vergisi
sınır bölgesinde oturan kabile
paranın marjinal faydası
Noun
marjinal yarar (tüketicinin son biriminden sağladığı yarar) kuramı
yatırımın marjinal verimliliği
azalan verim yasası (üretim faktörlerinin değişen oranda bileşimiyle ilgili temel iktisat yasası
bir kitap kenarına not düşmek
Verb
maliyetine (pek düşük kârla) satmak
Verb