marginal

  1. Adjective sınırsal, kenar+, hudut+, sınır+, kenarda/kıyıda/sınırda bulunan.
  2. Adjective son hadde yakın, kıtı kıtına, yedek pay/tolerans bırakılmamış.
  3. Adjective sayfa kenarında yazılı/basılı.
  4. Adjective (arazi) verimsiz, işlenmesi zor.
    marginal land: verimsiz/işe yaramayan arazi, gelir/kazanç sağlamadığı
    için işlenmeyen arazi.
  5. Adjective, Economics (a) başabaş, ne kâr ne zarar sağlayan, ancak masrafları karşılayan veya çok az kâr getiren, (b) geliri
    ancak masrafını karşılayan mala ait.
    marginal profits.
  6. Adjective, Psychology (a) bilinçsiz, şuur dışında kalan, belirsiz şekilde hissolunan, (b) duraksamalı: hangisine katılacağını
    kestiremeden iki küme arasında bocalayan.
    marginal man.
  7. Adjective önemsiz, etkisiz, az, cüz'î.
    The new law will have only a marginal effect on the lives of most people.
  8. Adjective fakirane, yoksulluk sınırında, en zarurî ihtiyacı sağlayan (geçim, yaşama tarzı vb.).
sol ve marjinal Adjective, Politics-Intl. Relations
marjinal altı
(US) kredi hesabı (hisse senedi almak veya satmak isteyen müşterinin almak ya da satmak istediği miktarın
belli bir oranında kurumlar nezdinde açtırdı
mikro ekonomide talep
fiyatlar ve maliyetlerdeki birbirini izleyen küçük değişikliklerin etkilerini incelemek için kullanılan yöntem
marjinal analiz
kıyı bölge
verim ile değişken giderler arasındaki fark
marjinal faydalar Noun
belli bir faiz limitine kadar borç alacak kimse
marjinal alıcı
marjinal alıcı (belirli bir değere kadar işlem yapan müşteri
niyeti olmayan alıcı
marjinal sermaye-hasıla katsayısı
marjinal sermaye-hâsıla katsayısı
had vaka
kendini zor geçindiren durumdaki şirket
kendini zor geçiren durumdaki şirket
genel bağıntı
üretilen son birimin getirdiği maliyet
marjinal maliyet Noun, Competition Law
marjinal maliyet artışı
(Br) direkt maliyet sistemi
marjinal maliyet
(Br) poliçe çekilerek sağlanan kredi
genel dağıtım
bileşen dağılım işlevi
sınır bölgesi
sınır verimlilik
çok az kazanç
marjinal fayda
sermayenin marjinal etkinliği Noun
yatırımın marjinal etkinliği
küçük istisnalar
küçük istisnalar Noun
tek tük istisna
rantabilitesi ile kendini ancak kurtaran firma
marjinal teşebbüsler Noun, Competition Law
kıyı küme
marjinal gelir (giderler çıktıktan sonra kalan gelir
marjinal gelir
(madeni para) yazı
verimsiz işgücü
marjinal arazi (cari fiyatlarda ekimi ancak maliyetleri karşılayan arazi
marjinal arazi
marjinal arazi (cari fiyatlarda , ekimi ucu ucuna maliyetleri karşılayabilen arazi
marjinal sol Noun, Politics-Intl. Relations
marjinal sermayedar (belli bir faiz haddinden aşağıda parasını işletmeye razı olmayan sermaye sahibi
marjinal sermayedar
rantabl olmayan maden ocağı
marjinal net hasıla
marjinal net hâsıla
derkenar
kenar notu
derkenar
çıkma
haşiye
çıkıntı
fark ödemesi
marjinal kâr
marjinal olasılık Noun, Statistics
bileşen olasılık yoğunluk işlevi
marjinal üretici
marjinal hasıla
marjinal ürün
marjinal hâsıla (bir üretim faktörü birim eklendiğinde toplam üretimde kaydedilen artış
marjinal ürün değeri
rantabilitenin altında üretim
marjinal üretim
marjinal üretkenlik
marjinal verim
marjinal verimlilik
marjinal üretkenlik (bir birim üretim faktörünün ilavesiyle üretimde meydana gelen artış
ücretin marjinal verimlilik teorisi
marjinal verimlilik teorisi
ucu ucuna idare eden kazanç
marjinal kâr
marjinal tüketim eğilimi
marjinal ihraç eğilimi
marjinal ithalat eğilimi
marjinal yatırım eğilimi
marjinal tasarruf eğilimi
marjinal sarfetme eğilimi
marjinal sarf etme eğilimi
kararsız müşteri
marjinal alıcı
marjinal oran (bir mükellefin gelirinin en yüksek oranda vergilendirildiği bölümde tabi olduğu oran
marjinal oran
marjinal ikame oranı
marjinal teknik ikame oranı
marjinal indirim
(Br) marjinal indirim (gelirin daha yüksek bir oranda vergileneceği düzeyi az miktarda aştığı durumda
gelir vergisi tarifesinde yapılan indirim
marjinal kazanç
marjinal gelir Noun, Competition Law
değişim üretim faktörünün marjinal ürün geliri
marjinal hasıla değeri
(borsa , US) lombard kredisi için kısıtlanan şartlar Noun
ancak ucu ucuna kurtaran satışlar Noun
maliyetine satış
çok az oy farkı ile kazanılan milletvekilliği.
seçim sonucu şüpheli milletvekilliği.
marjinal satıcı
marjinal satıcı (belli bir fiyat düzeyinden aşağıda bir fiyatla satmaya razı olmayan satıcı
marj genişliği
azami arz
marjinal vergi oranı
(gelir vergisi) ek gelir vergisi
verimlilik sınırı kuramı
marjinal değer kuramı
sınır bölgesinde oturan kabile
marjinal birim
marjinal birim maliyeti
marjinal yarar
marjinal fayda
paranın marjinal faydası Noun
marjinal yarar (tüketicinin son biriminden sağladığı yarar) kuramı
marjinal değer
marjinal verim
yatırımın marjinal verimliliği
çıkmalar yapmak Verb
azalan marjinal fayda
eş marjinal fayda kanunu
azalan verim yasası (üretim faktörlerinin değişen oranda bileşimiyle ilgili temel iktisat yasası
bir kitap kenarına not düşmek Verb
maliyetine (pek düşük kârla) satmak Verb