mind you

  1. (a) unutma(yınız) ki.
    “Erol has been very bad-tempered this week.” “Yes, but mind you, he's been rather
    ill recently.” (b) buna rağmen, öyle olsa bile, yine de.
    She's a very nice girl, mind you, but I wouldn't want to marry her: Çok iyi bir kız, ama yine de onunla evlenmek istemem. (c) öyle olmasına öyle, orası muhakkak ama.
aman düşmeyin
acaba bana yardım eder miydiniz ?
sen karışma, sana ne, seni ilgilendirmez, sen kendi işine bak.
“Who's that letter from?” “Never you mind!”
iş için kimi düşünüyorsunuz ?