mobility

  1. Noun hareketlilik (Kaynak: CEDEFOP)
  2. Noun devingenlik, çabuk hareket kabiliyeti.
    The army's in need of many more vehicles to increase its mobility.
  3. Noun değişkenlik, değişme.
  4. Noun akışkanlık.
yüksek hareket kabiliyetli Adjective
arazide hareket kabiliyeti
(toplumsal düzey) gerileme, daha düşük düzeye inme. vertical mobility Noun
faktör mobilitesi
faktör hareketliliği
yatay toplumsal devingenlik: aynı toplumsal düzeyde bir mevkiden öbürüne geçiş (aynı düzeyde iş değiştirme
vb. gibi) veya toplumsal düzeyleri aynı olan bir gruptan öbürüne geçiş. vertical mobility.
(işçi) işçinin işi için yer değiştirmesi
mesleki hareketlilik
personelin yer değiştirmesi
nüfus hareketliliği
toplumsal devingenlik.
sosyal hareketlilik Noun, Sociology
vertical mobility.
düşey değişme, bir toplumsal düzeyden ötekine atlama (evlenme, iş bulma, kültürel kaynaşma vb. ile)
upward
mobility: downward mobility.
hareketlilik engelleri Noun, Competition Law