mount

  1. hinge ile ayni anlama gelir. (pulculukta) pulu albüme tutturan ve incelenmek için pulun kaldırılmasına
    imkân veren ince zamklı kâğıt.
  2. çıkma(k), tırmanma(k).
    He mounted the stairs slowly.
    mount the throne: tahta çıkmak, kral(içe) olmak.
  3. (ata/bisiklete) bin(dir)me(k).
    She mounted the bicycle and rode away. He was mounted on a black horse.
  4. (yüksek bir yere) kurma(k)/koyma(k)/oturtma(k)/yerleştirme(k)/inşa etme(k).
    a small house mounted
    on poles. to mount a house on stilts.
  5. binek/at temin etme(k).
  6. (silah) asma(k).
  7. (gemi/istihkâm) silahları yerleştirme(k)/mevzileme(k).
  8. nöbetçi koyma(k)/dikme(k).
    mount guard at/over: nöbet tutmak, beklemek.
    The dog mounted guard
    over his master's bicycle.
  9. (karton vb. üzerine) yerleştirme(k)/yapıştırma(k).
    He mounted the photograph on stiff paper and then put it in a frame.
  10. (komedi, dram vb.) sahneye koyma(k), sahneleme(k).
  11. (iskelet vb.) örnek olarak hazırlama(k).
  12. (erkek hayvan dişisi ile) çiftleşme(k).
  13. (mikroskop için) (a) lâm hazırlama(k), (b) hazırlanmış lâm.
  14. yükselme(k), yükseğe çıkma(k).
  15. (miktar) artma(k), yükselme(k), çoğalma(k), (düzeç, sıcaklık vb.) yükselmek, artmak.
    The level of
    the water mounted until it reached my vaist. The temperature mounted into 36°C. In spite of his efforts, his debts continued to mount up.
  16. takma(k), kurma(k), monte etme(k).
  17. taşıma(k).
  18. (bir eyleme vb.) girişme(k), kalkışma(k), geçme(k).
    The opposing political party is getting ready
    to mount a powerful attack on the government.
  19. çıkış, tırmanış.
  20. dağ, tepe.
  21. binek, binit, binilecek şey.
  22. destek, altlık, dayangaç, payanda, çerçeve, üzerine resim yapıştırılan mukavva.
  23. (pul) (bkz: hinge ) (4).
  24. top kundağı.
sehpa
altlık
sıva altı Adjective
sıva üstü Adjective
taret silah tabanı/kaidesi.
gösteri düzenlemek Verb
kurtarma harekâtında bulunmak Verb
lastiği takmak Verb
Alagöz Dağı. Noun
saldırıya geçmek Verb
Ağrı Dağı Noun, Place Names
Ağrı Dağı Proper Name, Place Names
Burseya Dağı Proper Name, Place Names
kampanya düzenlemek Verb
Cudi Dağı Proper Name, Place Names
nöbete çıkmak Verb
nöbetçi olmak Verb
nöbetçileri yerleştirmek Verb
ata binmek Verb
altına mücevher takmak Verb
Parnas dağı: Orta Yunanistanda Korent körfezinin kuzeyinde Apollo ve güzel sanat tanrıçalarının yurdu
sayılan dağ (yeni adı Liakoura).
pul yapıştırmak Verb
tahta çıkmak Verb
(fiyat)
'a kadar yükseltmek Verb
artmak Verb
çok almak Verb
yüksekten atmak, caka satmak.