Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
mute
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
dilsiz
Adjective
ahres (outdated)
sessiz, suskun.
in mute admiration.
sakin, ses çıkarmayan, sözle ifade edilmeyen.
a mute appeal.
dilsiz/konuşamayan (kimse).
He is deaf and mute.
sessiz, ünsüz, telâffuz edilmeyen (harf): (a) sözcüğün söylenişine hiç katkısı olmayan.
The b in plumb
is mute. (b) söylenişe katkısı olduğu halde kendisi sessiz olan.
The e in mate is mute.
Law
kendini savunamayan, susan sükût eden.
to stand mute.
sordino
ile ayni anlama gelir. (müzik aletlerinde) ses kısma düzeni, surdin.
Phonetics
kapantı.
Music
sesini kısmak/hafifletmek, ses kısma düzeni ile sesi boğmak, surdin kullanmak.
He muted the strings of his violin.
Fine Arts
(rengi) yumuşatmak.
muted colors
: yumuşak renk tonları.
(kuş) kaka yapmak, bağırsaklarını boşaltmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
deaf mute
sağır dilsiz
deaf mute
sağır ve dilsiz
to stand mute
(ceza hukuku) kendisine karşı yapılan suçlamalara veya sorulan sorulara yanıt vermeyen sanık
mute as a fish
balık gibi dilsiz.
mute swan
sessiz kuğu
(Cygnus olor).
Noun
mute swan
sessiz kuğu,
whooper swan
: ötücü kuğu.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.