borcun nakli
Noun, Civil Law
borçlar kanunu
Noun, Civil Law
Çocuklara Karşı Nafaka Mükellefiyetine Dair Kararların Tanınması ve Tenfizine Dair Sözleşme
Noun, International Law
Nafaka Mükellefiyetine Uygulanacak Hukuka Dair Sözleşme
Noun, International Law
Çocuklara Karşı Nafaka Mükellefiyetine Uygulanacak Hukuka Dair Sözleşme
Noun, International Law
Nafaka Mükellefiyetine İlişkin Kararların Tanınması ve Tenfizine Dair Sözleşme
Noun, International Law
nafaka yükümlülüğünden kaçmak
Verb
geçim yükümlülüğünden kaçmak
Verb
Evrensel hizmet yükümlülüğü altında postacılık faaliyetleri (NACE kodu: 53.1)
Noun, Trades-Professions
Evrensel hizmet yükümlülüğü altında postacılık faaliyetleri (NACE kodu: 53.10)
Noun, Trades-Professions
fariza
Noun, Religion-Faith
taahhüdün şartsız yerine getirilmesini öngören yükümlülük
borç, sorumluluk ya da bağdan kurtulma
Noun
bir yükümlülüğü kaldırmak
Verb
bir borçu iptal etmek
Verb
bir yükümlülüğün kaldırılması
hukuken bağlayıcı ve mahkeme marifetiyle riayeti sağlanabilen borç ve başka yükümlülükler
hukuki bağlayıcılığa sahip olan mükellefiyet
hukuken bağlayıcı ve mahkeme aracılığıyla riayeti sağlanabilen borç vesair yükümlülükler
hukuki bağlayıcılığa sahip olan vecibe
infisahi veya taliki şarta bağlanan yükümlülük
infisahi veya taliki şarta bağlı vecibe
başka olaylara bağlı bir yükümlülük
vadesi dolduğu halde aynı koşullarla yürürlükte kalan borç
sözleşmeden doğan yükümlülük
akdî yükümlülük
Noun, Law
konusu belirli bir şey olan borç
konusu belirli bir şey olan borç
doğrudan doğruya yükümlülük
bir yükümlülükten kaçmak
Verb
ahlaki sorumluluk
Noun, Philosophy
ahlaki görev
Noun, Philosophy
ahlaki yükümlülük
Noun, Philosophy
ahlaki vazife
Noun, Philosophy
etik sorumluluk
Noun, Philosophy
etik yükümlülük
Noun, Philosophy
ahlaki bir yükümlülük duymak
Verb
mali yükümlülük
Noun, Accounting
mirasla gelen borç yükümlülüğü
mirasla geçen borç yükümlülüğü
eksik borç (dava hakkı vermeyen ahlaki ve manevi borçlar
bir yükümlülüğü yerine getirmek
Verb
nevi ile tayin olunan borç (ismen ve aynen tayin edilmiş olmayıp , misli olarak tayin olunan borç
bir yükümlülüğü yerine getirmemek
Verb
uluslararası yükümlülük
Noun, International Law
müşterek müteselsil yükümlülük
yasal yükümlülük
Noun, Law
kanuni yükümlülük
Noun, Law
hukuki yükümlülük
Noun, Law
hukuksal yükümlülük
Noun, Law
yasal zorunluluk
Noun, Law
kanuni zorunluluk
Noun, Law
hukuki zorunluluk
Noun, Law
hukuksal zorunluluk
Noun, Law
bir yükümlülük altında olmak
Verb
etik sorumluluk
Noun, Philosophy
etik yükümlülük
Noun, Philosophy
ahlaki görev
Noun, Philosophy
ahlaki yükümlülük
Noun, Philosophy
ahlaki sorumluluk
Noun, Philosophy
ahlaki vazife
Noun, Philosophy
ahlaken mevcut olmakla birlikte dava ile sağlanamayan borç
bildirim yükümlülüğü
Noun
kaçınılması mümkün olmayan
zor gerçekleştirilen yükümlülük
zamanaşımına uğramış alacak
bir yükümlülüğü reddetmek
Verb
kanunen icra mevkiine konabilecek yürürlülük
sözleşmede öngörülen en önemli yükümlülük
bir yükümlülükten muaf tutma
mali borçlardan kaçınmak
Verb
bir yükümlülüğün yerine getirilememesi durumunda onun yerine ifa olunacak olan borç
kısa vadeli (bilanço) cari borçlar
kısa vadeli (bilanço) cari borçlar
yasal yükümlülük
Noun, Law
kanuni yükümlülük
Noun, Law
hukuki yükümlülük
Noun, Law
hukuksal yükümlülük
Noun, Law
yasal zorunluluk
Noun, Law
kanuni zorunluluk
Noun, Law
hukuki zorunluluk
Noun, Law
hukuksal zorunluluk
Noun, Law
ipotek borçlusunun kabul ettiği esas ipotek tutarından daha yüksek meblağlı senet
(US) nafaka verme yükümlülüğü