on air

  1. radyo ya da televizyonda canlı yayın
ayakları yere değmemek Verb
mutluluktan uçmak Verb
ayakları yerden kesilmek Verb
havalarda uçmak Verb
mutluluktan havalara uçmak Verb
sevinçten uçmak Verb
uçmak Verb
sevinçten havalara uçmak Verb
yayına başlamak Verb, Media-Publishing
yayına girmek Verb, Media-Publishing
hava ile yaşamak Verb
sevincinden uçmak/uçar gibi hissetmek.
sevinçten uçmak, etekleri zil çalmak.
Since her engagement she has been walking on air: Nişanlandığından
beri sevinçten uçuyor.
ayakları yerden kesilmek Verb
mutluluktan uçmak Verb
sevinçten uçmak Verb
mutluluktan havalara uçmak Verb
havalarda uçmak Verb
sevinçten havalara uçmak Verb
uçmak Verb
yayına girmek Verb, Media-Publishing
yayına başlamak Verb, Media-Publishing
(a) yayın halinde.
The program will be going on the air in a few seconds: Program birkaç saniye
sonra yayınlanmaya başlanacak.
to be on the air: radyoda konuşmak.
to put on the air: radyo ile yayınlamak. (b) (bilgisayar) çalışmakta.
masum havası takınmak Verb