ayakları yere değmemek
Verb
ayakları yerden kesilmek
Verb
mutluluktan havalara uçmak
Verb
sevinçten havalara uçmak
Verb
yayına başlamak
Verb, Media-Publishing
yayına girmek
Verb, Media-Publishing
sevincinden uçmak/uçar gibi hissetmek.
sevinçten uçmak, etekleri zil çalmak.
Since her engagement she has been walking on air: Nişanlandığından
beri sevinçten uçuyor.
ayakları yerden kesilmek
Verb
mutluluktan havalara uçmak
Verb
sevinçten havalara uçmak
Verb
yayına girmek
Verb, Media-Publishing
yayına başlamak
Verb, Media-Publishing
(a) yayın halinde.
The program will be going on the air in a few seconds: Program birkaç saniye
sonra yayınlanmaya başlanacak.
to be on the air: radyoda konuşmak.
to put on the air: radyo ile yayınlamak. (b) (bilgisayar) çalışmakta.
masum havası takınmak
Verb