pahalı

Turkish-English Translation

  1. expensive
  2. dear
  3. costly
  4. high
  5. pricey
  6. chargeable
  7. stiff
  8. pricy
  9. valuable
  10. upscale
  11. cheap at half the price
  12. at a high figure
  13. high priced
  14. long priced
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

aşırı pahalı
outrageously expensive
astarı yüzünden pahalı
the accessories cost more than the thing itself
biraz pahalı
a trifle expensive
çok güzel ve pahalı
luxurious Adjective
çok pahalı
shockingly expensive
çok pahalı
high-ticket Adjective
fazla pahalı
too pricey
gösterişli ve pahalı
sumptuous Adjective
nadir ve pahalı
precious Adjective
pahalı araba
expensive car
pahalı armağan
top of-the-line gift
pahalı armağan
rich gift
pahalı bir başlangıca karşın başarısız biten iş
flash in the pan
pahalı bir şey
that command a high price
pahalı daire
higher-bracket flat
pahalı dayanıklı tüketim malları
big-ticket durables Noun
pahalı giyim zevki olmak
to have expensive tastes in clothes Verb
pahalı giyim zevki olmak
to have an expensive tastes in clothes Verb
pahalı hobi
expensive hobby
pahalı kaliteli mallar üzerinde uzmanlaşmak
to feature high-priced items Verb
pahalı makineler yerine güneş ışığı
soft technology
pahalı mal
big ticket
pahalı mallar
high-prices line Noun
pahalı mülk
higher-bracket flat
pahalı ödemek zorunda kalmak
to pay a devil Verb
pahalı olmak
to be expensive Verb
pahalı olmak
to have a high fas Verb
pahalı olmak
to be at a high rate Verb
pahalı olmamak
to not cost much Verb
pahalı olmayan
uncostly
pahalı özel giysi
privates
pahalı para
dear money
pahalı para
dear money (tight money)
pahalı para
high money
pahalı para
tight money
pahalı para
close money
pahalı piyasa
high-priced market
pahalı satın alınmış
dear bought
pahalı satmak
to sell dear Verb
pahalı şey
costly thing
pahalı ürünler
big ticket items Noun
pahalı ve muhteşem
sumptuous Adjective
(borsa) ucuz alıp pahalı satmak
to reload Verb
(para piyasasında) pahalı para
close money
bir şeyi pahalı ödemek
to pay for one's whistle Verb
çok pahalı almak
to cost a pot of money Verb
çok pahalı almak
to cost a precious sight Verb
çok pahalı olmak
to cost an exorbitant price Verb
çok pahalı olmak
to cost a lot Verb
çok pahalı olmak
to break the bank Verb
çok pahalı olmak
to cost an arm and a leg Verb
daha pahalı birşeye geçmek
to trade up to something Verb
daha pahalı birşeyi kullanmaya başlamak
to trade up to something Verb
daha pahalı ya da daha moda bir malın alımı ya da satımı
trade up
en pahalı bilet
top ticket
pek pahalı olmayan bir yer aramak
to be looking for a little place that is not too expensive Verb
yabancı kaynaklı ve pahalı yiyecek maddeleri satan dükkân
delicatessen
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Fiyatı yüksek olan
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.