pay off

English-Turkish Translation

  1. (a) (maaş vb.) tamamını/toptan ödemek, (borç) ödeyip bitirmek.
    pay off a servant: hizmetçiye parasını
    ödeyip yol vermek.
    pay off a ship('s company): sefer sonunda tayfalara ücretlerini ödeyip yol vermek. (b)
    argo rüşvet vermek, (c) öç almak, acısını çıkarmak, (d)
    den. rüzgâraltına düşmek, (e)
    ABD- k.d. işe yaramak, tam etkisini göstermek, tamamıyla müessir olmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

pay off one's creditors
alacaklıların borçlarını ödemek Verb
pay off one's debts
borçlarını ödemek Verb
pay off one's debts
borçlarını temizlemek Verb
payoff
maaş/ücret/borç vb. ödeme.
payoff
ödeme/tediye zamanı.
payoff
ödül, ceza, karşılık (para).
payoff
sonuç, netice.
payoff
rüşvet.
payoff
nihaî, kesin sonuç veren.
pay off a loan
bir borcu ödemek Verb
pay off a mortgage
bir ipoteği ödemek Verb
pay off an employee
işçinin maaşını ödemek Verb
pay off an employee
(US) bir işçinin gündeliğini ödemek Verb
pay off an employee
memurun maaşını ödemek Verb
pay off an old grudge
geçmişteki suçunun cezasını vermek, hoşa gitmeyen eski bir hareketinden dolayı birini cezalandırmak.
pay off bonds
tahvillerin karşılığını ödemek Verb
pay off old scores
eski borçlarını ödemek Verb
pay off on the nail
hemen ödemek Verb
pay off shares
hisse senetlerini geri satın almak Verb
pay off shares
satın alınmış hisse senetlerini ödemek Verb
pay off shares
hisse senetlerini ödemek Verb
pay off someone for sth
birinden bir şeyin acısını çıkarmak Verb
pay off the crew
tayfaların parasını ödemek Verb
pay off the first mortgage
birinci derecedeki ipoteği itfa etmek Verb
pay off the ship's head
geminin başını rüzgâr altına sürmek Verb
pay off value received
dövizle ödemek Verb
pay off/set a score
öç /intikam almak, hıncını çıkarmak.
pay off old scores: kuyruk acısını çıkarmak, öcünü almak.
to pay off an employee
bir işçinin gündeliğini ödemek Verb
to pay off redeem a loan
bir borçu ödemek için yeniden borçlanma
pay-off
rüşvet
English-Turkish phrases from Zargan's own database