peace of

rahatlık
kamu dirliği düzenliği
birinin huzurunu bozmak Verb
başı dinç olmak.
huzur ve güven ortamı Noun, Politics-Intl. Relations
barış ve düzeni altüst edici olmak Verb
(Br) sulh hâkimi tayin edilmek Verb
güvercin.
kargaşalık, ayaklanma, asayişi ihlâl etme.
asayişin ihlali
sulh ve sükûnu bozma
asayiş ihlali
sükunet ve asayişin ihlali
asayiş ihlali
sulh hukuk mahkemesi Noun, Law
sulh hâkimliği
barış yapma
barış şartları Noun
barışın koruyucuları Noun
sulh mahkemesi (londra)
sulh ceza mahkemesi Noun, Criminal Law
sulh ceza hakimliği Noun, Law
barış ilanı
Halkların Barış Hakkına Dair Bildiri Noun, International Law
sulh ve sükûnun bozulması
barışın bozulması
sulh ve sükûnu bozan kişi
sulh güvercini
barış simgesi
barış antlaşması imzalamak Verb
barış uğruna
sulh ve sükûn uğruna
barış için çalışmak Verb
asayişi temin ile görevli memur
sulh hakimi
sulh yargıcı.
sulh hakimi Noun, Law
barış öpücüğü: kilise âyinlerinde Hristiyanlık sevgisi ile birliğini temsilen öpüşme. Noun
barış şartlarını müzakere etmek Verb
barış şartlarını müzakere etmek Verb
barış yanlısı
calumet.
smoke the pipe of peace: barışmak, sulh yapmak. Noun
barışı koruma
sulh teklifi
barış önerisi
barışın geri getirilmesi
biriyle dostluk çubuğu tüttürmek Verb
vatana hıyanet davası Noun
vatana ihanet davası Noun
barış zamanı.
barış antlaşması
barışın ihlali
kendini barışa adamış kimse