pop

  1. Noun, Food-Kitchen meşrubat
  2. Verb patla(t)mak.
  3. Verb pat diye ses çıkar(ttır)mak.
  4. Verb çabucak koymak/koyuvermek, atıvermek.
    pop the rolls into the oven. He popped his coat on.
  5. Verb (silahla hedefi) vurmak.
  6. Verb ilâç/hap yutmak, özellikle itiyat halinde ve devamlı ilâç almak.
  7. Verb (mısır) patlatmak.
  8. Verb rehine koymak.
  9. Noun patırtı, patlama (sesi).
  10. Noun gazoz.
  11. Noun (silahla) ateş etme, atış.
  12. Noun (bkz: pop fly ).
  13. Noun popüler müzik, halk müziği.
  14. Noun baba(cığım).
  15. Noun (bkz: pop art ).
  16. Noun rehin.
    in pop: rehinde.
    be in pop: rehinde olmak.
  17. popüler, halk+.
    pop music/concert: adî ve genç halkın hoşuna giden müzik, pop müziği/konseri.

    pop festival: pop müziği festivali.
    pop group: pop müziği topluluğu.
    pop singers: pop müziği şarkıcıları.
  18. pat diye, patırtı ile, patlayarak.
  19. Noun yere değmeden saha içinde yakalanabilen yüksekten atılmış top.
fikirlerini kâğıda çiziktirmek Verb
acele giyinmek Verb
başını pencereden dışarı çıkarmak Verb
saatini rehne vermek Verb
(reklamcılık)dönkart
meşrubat Noun, Food-Kitchen
patlamak Verb
küçük boyda gazetelere özgü haber sunuculuğu ve tekniğinin büyük'ciddi'gazeteler tarafından kullanılması
meşrubat Noun, Food-Kitchen
şişenin mantarını patlatarak çıkarmak Verb
kasayı zorlayarak açmak Verb
popüler sanat: karikatür ve ilân resimleri. Noun
pop sanatı Noun, Art
bir yere çabucak sokarak gizlemek Verb
(US) drezin
patlak gözlü
gözleri fal taşı gibi açılmış
yere değmeden saha içinde yakalanabilen yüksekten atılmış top. Noun
(a) uğrayıvermek, girivermek, dalıvermek.
I've just popped in to return your book. (b) ateş etmek,
(ateş edip) vurmak.
He's popping at the rabbits in the field.
pop müzik
şişe mantarının çıkarken yaptığı ses
(a) birden gitmek, savuşmak, sıvışmak, (b) ölüvermek, nalları dikmek, gürleyip gitmek, (c) vurmak, (d)
öfke ile/düşünmeden konuşmak, atıp tutmak.
dışarı fırlamak/çıkmak, pörtlemek, (faltaşı gibi) açılmak.
Her eyes almost popped out with excitement.
He just popped out for a few minutes.
ağızdan kaçmak Verb
fırlamak Verb
bakkala kadar gitmek Verb
bir yere uğramak Verb
rehinci dükkânı
bir şeyi çekmeceye gizlemek Verb
evlenme teklif etmek.
zuhur etmek, birden oluvermek/meydana gelmek/vaki olmak, çıkıvermek, sipsivri çıkmak.
açılır menü Information Technology
beliren ileti Information Technology
şehre kadar uzanıvermek Verb
popular.
popularly.
population.
karı-koca ya da ailenin sahip olduğu ve yönettiği küçük ticarethane
  1. Adjective pop
  2. Adjective popular

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Karışık bir ... caz müziği