primitive

English-Turkish Translation

  1. ilkel, ilksel, iptidai (insan/şey).
    primitive cell: ilkel göze.
  2. ilk, aslî, eski, evvelki.
  3. uygarlaşmamış, medenileşmemiş, vahşi, iptidaî.
  4. kaba, basit.
  5. birinci.
  6. Biology (a) ilkel, ilkönce oluşan, gelişmesinin başlangıcında bulunan, (b) gelişmemiş.
  7. Fine Arts (a) basit, kendini yetiştirmiş artist, (b) bir stilin başlangıç çağında yetişmiş artisit, (c) bu artistlerin yapıtı.
  8. Mathematics (a) ilkel işlev/fonksiyon: verilen bir fonksiyonu türev kabul eden işlev/ fonksiyon, (b) kendisinden
    başka bir şekil/ifade türetilen (şekil/ifade).
  9. Grammar ana sözcük, kendinden başka sözcük/şekil türetilen sözcük.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

primitiveness
ilkellik Noun
primitiveness
iptidailik Noun
primitive accumulation
ilkel birikim Noun, Economics
Primitive Germanic
Germanic ile ayni anlama gelir. Töton dili: bu dillerin tarih öncesi ceddi.
primitive object
ilkel nesne Information Technology
primitive obligation
baş yükümlülük
primitive weapons
basit silahlar Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database