probation

  1. Noun, Law şartlı salıverme
  2. Noun, Law denetimli serbestlik
  3. Noun deneme.
  4. Noun (bir kimsenin davranış, yetenek vb.'nin) deneme süresi, çıraklık, (memuriyet) adaylık süresi.
  5. Noun, Law (a) gözaltında bulunmak şartıyla mahkûmun serbest bırakılması, (b) gözaltı, gözaltında bulunma/serbest
    kalma.
    on probation: gözaltında, koşullu olarak serbest bırakılmış.
    probation officer: gözetçi, gözaltında serbest bırakılan mahkûmu denetleyen görevli.
belli bir süre denenme koşuluyla işe alınmak Verb
şartlı tahliye edilmek Verb
şartlı tahliye kararı vermek Verb
şartlı tahliye durumunda şartları ihlal etmek Verb
cezayı ertelemek Verb
deneme şartıyla işe alma
acemilik devresi
birini denemek için bir süre bir yerde çalıştırmak Verb
meşruten tahliye
iyi hal sebebiyle tahliye
şartlı salıverme
şartlı tahliye kararını ertelemek Verb
şartlı tahliye kararını ertelemek Verb
şartlı tahliye süresi
şartlı tahliye şartları Noun
şartlı tahliye durumunda şartları ihlal etme
birini iki yıl denenme koşuluyla işe alma
deneme yılı
memurun denemek üzere işe alınması
cezaların tecili
(US) vasiyet işlerinde mahkeme namına veya ona yardımcı olarak görev gören memur
hafif suçluyu gözaltında bulunduran memur
cezanın ertelenmesi emri
ceza erteleme süresi
işte deneme süresi
şartlı tahliye yoluyla suçların ıslahını amaçlayan ceza sistemi
şartlı salıvermede denetleyici memurun gözetimi altında olmak Verb, Law
vesayet işlerinde mahkeme namına veya ona yardımcı olarak görev gören memurun nezareti altına konmak Verb, Law
ceza erteleme emri çıkarmak Verb
bir nezaretçinin nezareti altına koymak Verb