propaganda

  1. Noun propaganda
  2. Noun propaganda, bir düşünce ve kanıyı yaymak ve halka kabul ettirmek için girişilen yoğun ve sistematik faaliyet
    veya bu türlü yayılan fikir, kanı ve düşünceler.
  3. Noun 1622'de Papa Gregory XV tarafından yabancı misyonları gözetmek, papazların eğitimini denetlemek, için
    kurulan komite:
    Congregatio de Propaganda Fide.
propagandacı Noun, Politics-Intl. Relations
kara propoganda
kara propaganda Noun
komünizm propagandası Noun, Politics-Intl. Relations
seçim propagandası Noun, Politics-Intl. Relations
bir aday veya partinin seçilmesi için yapılan propaganda
düşman propagandası Noun
yoğun propaganda
propaganda aracı
savaş propagandası Noun
beyaz propoganda
beyaz propaganda
propaganda cihazı
reklam balonu
propaganda yayını
propoganda yayını
propaganda gayretleri Noun
propoganda gayretleri Noun
propoganda filmi
propaganda filmi
propoganda broşürü
propaganda broşürü
terör örgütü propagandası Noun, Law
düşman propagandası Noun
düşman propogandası Noun
propaganda teşkilatı
propoganda amacı
propaganda amacı
propaganda aracı Noun, Politics-Intl. Relations
reklam yazıları Noun
propaganda amacıyla
propoganda amacıyla
  1. Advertising buildup
  2. professional expenditure
  3. Noun publicity
communist propaganda Noun, Politics-Intl. Relations
propagandist Noun, Politics-Intl. Relations
atrocious propoganda
white propaganda
black propaganda Noun
counterpropoganda
silent propoganda
trade publicity
trade advertising
disinformation
intensive propaganda
professional expenditure Noun
propaganda purpose
for propaganda advantages
vehicle of propoganda
vehicle of propaganda
propaganda tool Noun, Politics-Intl. Relations
goodwill gift
no canvassers , no hawkers , no circulars !
propaganda leaflet
media department Noun
propaganda apparatus
budget film
propaganda film
propaganda efforts Noun
complimentary account
pep rally
mind campaign
complimentary copy
publicity spokesman
mechanics of advertisement
propaganda organization
advance man
to make propoganda Verb
propaganda broadcast
to beat up for recruits Verb
dealer merchandising plan
to use a vehicle for propoganda Verb
publicity technique

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir fikir veya harekete taraftar kazandırmak, ... amacıyle söz, yazı vb