quit

English-Turkish Translation

  1. bırakmak, son vermek, durdurmak.
  2. ayrılmak, bırakıp gitmek.
  3. terketmek, vazgeçmek, feragat etmek.
    He quit his claim to the throne: Saltanat iddiasından vazgeçti.

    He quit his job for a better position: Daha iyi bir mevki bularak işini terketti.
    notice to quit: kiracıya verilen boşaltma bildirisi.
  4. (elindekini) serbest bırakmak.
    quit hold of: salıvermek, bırakmak.
  5. durmak, işini bırakmak/paydos etmek.
  6. istifa etmek, görevden ayrılmak.
  7. yenilgiyi kabul etmek, mücadeleden vazgeçmek.
  8. davranmak, hareket etmek.
    quit you like men!: mertçe/erkekçe davran!
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

get quit of one's debts
borçlarından kurtulmak Verb
quit one's job
ipi koparmak Verb
quit one's job
işinıbırakmak Verb
quit one's job
(US) işini bırakmak Verb
quit one's job
istifa etmek Verb
attempt to quit
terk etme girişimi
attempt to quit
terketme girişimi
be quit
hesaplaşmış olmak Verb
give a tenant notice to quit
bir kiracıya evi tahliye etmesi için ihbarda bulunmak Verb
give a tenant notice to quit
kiracıya evi tahliye etmesi için ihbarda bulunmak Verb
give notice to quit
kiracıya boşaltma bildirisi vermek Verb
have notice to quit
işinden çıkarılmak Verb
have received two months notice to quit
iki ay önceden işten ayrılma ihbarı almış olmak Verb
notice to quit
kira sözleşmesinin feshini ihbarı
notice to quit
kira sözleşmesinin feshini ihbar
order to quit
(Br) tahliye emri
order to quit
tahliye emri
receive two months notice to quit
iki ay önceden işten ayrılma ihbarı almış olmak Verb
serve a tenant with notice to quit
kiracıya tahliye ihbarnamesi göndermek Verb
quit a claim
bir iddiadan vazgeçmek Verb
quit a claim
bir talepten vazgeçmek Verb
quit a claim
iddiadan vazgeçmek Verb
quit an employment
bir işten ayrılmak Verb
quit as soon as things start going against him
mızıkçılık etmek Verb
quit as soon as things start going against one
mızıklanmak Verb
quit business
işi bırakmak Verb
quit business
işini terk etmek Verb
quit business
işinıbırakmak Verb
quit cost
masrafları ödemek Verb
Quit it!
Yapma! Sentence
Quit it!
Kes şunu! Sentence
quit of
kurtulmuş, özgür, başıboş, azat olmuş, serbest.
quit of all debts: bütün borçlarından kurtulmuş.
quit of charges
masrafsız
quit office
mevkiinden istifa etmek Verb
quit rate
iş akdinin feshinde ödenen meblağ
quit rent
mülkten ayrılmadan önce kiracının son kira ödemesi
quit scores
sayışmak Verb
quit scores
hesaplaşmak Verb
quit scores with sb
biriyle olan eski bir hesabını görmek Verb
quit smoking
sigarayı bırakmak Verb
quit the a
(US) bir yerden ayrılmak Verb
quit the a
sahneyi terk etmek Verb
quit the cabinet
kabineden ayrılmak Verb
quit the premises
(kiracı) katı tahliye etmek Verb
quit the ranks
askerden kaçmak Verb
quit the ranks
firar etmek Verb
quit the ranks
askerden firar etmek Verb
quit the scene
sahneden/olay yerinden ayrılmak.
quit the service
hizmetten ayrılmak Verb
quit the stage of politics
siyaset sahnesini bırakmak Verb
quit the union
sendikadan ayrılmak Verb
quit work
işi terketmek Verb
quit work
paydos etmek Verb
quit work
işi terk etmek Verb
be quit of a trouble
bir beladan kurtulmuş olmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database