radius

English-Turkish Translation

  1. Noun, Geometry yarıçap
  2. Noun, Geometry yarıçap, çember veya kürenin merkezini çevre/yüzey üzerindeki herhangi bir noktaya birleştiren doğru
    parçası.
    radius of convergence: yakınsaklık yarıçapı.
    radius of curvature: eğrilik yarıçapı.
  3. Noun yarıçap uzunluğu.
  4. Noun yarıçapa eşit çember uzunluğunu gören daire dilimi alanı.
  5. Noun çevre, etki/faaliyet alanı.
    within a radius of ten miles: on millik çevre içinde.
  6. Noun bir depo dolusu yakıtla alınan yol.
    The cruising radius of a ship.
  7. Noun, Anatomy önkol kemiği, döner kemik. (bkz: ulna ) (1).
  8. Noun, Zoology dal kemik.
  9. Noun (böceklerde) kanat anadamarı.
  10. Noun, Botany bileşik çiçeği oluşturan küçük çiçeklerden herbiri.
  11. Noun tekerlek parmaklığı.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

angular radius
açı yarıçapı
cruising radius
bkz
rolling radius
yuvarlanma yarıçapı Noun, Transport
trading radius
ticari çevre
radius extension
şümul
radius of action
eylem alanı
radius of curvature
eğrilik yarıçapı Noun, Transport
radius rod
germe çubuğu
radius vector
yarıçap yöneyi: verilen bir noktayı başnoktaya (orijine) birleştiren doğru parçasının uzunluğu. Mathematics
radius vector
gezegen yörüngesinin herhangi bir noktasını başka bir uzay cismine (güneşe) birleştiren doğru parçası(nın uzunluğu). Astronomy
English-Turkish phrases from Zargan's own database