rastgele, gelişigüzel.
She took a book at random from the shelf. to ask questions at random:
gelişigüzel sualler sormak.
rastgele bir örnek seçmek
Verb
rasgele bir örnek seçmek
Verb
örnekleri rastlantıyla almak
Verb
rastgele erişim: Bilgisayar veri saklama ortamında erişilmek istenen tutanağın öncekinden bağımsız olarak
doğrudan doğruya okunması ya da yazılmasını sağlayan donanım olanağı ve düzenleme yöntemi.
Noun
rastgele erişimli bellek.
Noun
rastgele erişimli hafıza
Noun, Information Technology
rastgele yapılmış inceleme
rastgele alınmış inceleme
bir bütünü temsil edecek şekilde seçilmiş örnek grup
rastgele örnekleme.
random sampling error: rastgele örnekleme yanılgısı.
Noun
tesadüfi değişken
Noun, Mathematics
rassal değişken
Noun, Statistics
tesadüfi hareket teorisi (hisse senetleri fiyat hareketlerinin geçmişteki hareketlere bağlı olmadığı
ve belirli bir düzen göstermediği kavramı
rastlantı usulüyle test yapmak
Verb
bir şeyi çok yüksek fiyata almak
Verb