receipt

English-Turkish Translation

  1. Noun, Accounting alındı belgesi
  2. Noun alındı belgesi, alındı
  3. Noun alındı, makbuz.
    Ask the shop for a receipt when you pay the bill.
  4. Noun alma, alış.
  5. Noun alınma, alınış, tesellüm.
    The receipt of the cheque was a pleasant surprise.
    acknowledge receipt
    of sth: bir şeyin alındığını haber vermek.
  6. Noun alınan şey.
  7. Noun (bkz: recipe ).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(letter) date of receipt
alış tarihi
accountable receipt
ödendi belgesi
accountable receipt
muhasebe belgesi
accountable receipt
makbuz
accrued receipt
tahakkuk etmiş gelir
acknowledge receipt
aklamak Verb
against receipt
makbuz karşılığında
against receipt
makbuz mukabilinde
air mail receipt
(Br) uçak postası alındısı
american depository receipt
Amerikan mevduat alındısı
american depository receipt
hamiline muharrer bir hisse senedi türü (bu belge yabancı bir şirketteki belli bir hisse sayısını temsil eder
application receipt
(Br) taahhüt edilen hissenin ödendiğine dair alındı
appropriation receipt
özel tahsisat makbuzu
appropriation receipt
tahsis makbuzu
bailee's receipt
malın sahibine emanetçi tarafından verilen belge (emanetçinin kredi durumu bozuk olduğunda bankaların başvurduğu bir yöntemdir
balance receipt
önceki hisse senedi belgesinde ayrıntıları belirtilen hisselerden bir kısmını satan hissedara şirketin geçici olarak verdiği belge
bank receipt
banka dekontu Noun, Banking
banker's receipt
yatırılan para makbuzu
banker's receipt
bankaya yatırılan paranın makbuzu
binding receipt
(sigorta) teminat
business receipt
işletme hâsılatı
call receipt
sermaye payı ödeme makbuzu
carriage receipt
nakliye makbuzu
carrier's receipt
taşımacı makbuzu
carrier's receipt
taşıma senedi
cash receipt
nakit tahsilat
cashier's receipt
kasa makbuzu
cashier's receipt
kasa fişi
certificate of receipt
tesellüm varakası Noun
certificate of receipt
alındı belgesi, alındı Noun
clean receipt
temiz kâğıdı
collection and receipt
ahzu kabz Noun
customhouse receipt
gümrük makbuzu
customs receipt
gümrük makbuzu
daily receipt
günlük gelir
date of receipt
(mektup) alış tarihi
delivery receipt
teslim alındısı
delivery receipt
tesellüm belgesi
deposit receipt
tevdiat makbuzu
deposit receipt
depozit depozito makbuzu
deposit receipt
depozito makbuzu
depository receipt
depo sertifikası Noun, Banking
donation receipt
bağış makbuzu Noun
double (duplicate) receipt
iki kopyalı makbuz
effectual receipt
kanuni makbuz
elevator receipt
ardiye makbuzu
excess receipt
tahsilat fazlalığı
falling of in receipt
hâsılatta düşüş
formal receipt
tasdikli makbuz
formal receipt
resmi makbuz
forwarder's receipt
irsaliye
forwarder's receipt
sevk evrakı
freight receipt
yük makbuzu
give a receipt
makbuz kesmek Verb
good receipt
muteber makbuz
good receipt
sağlam alındı
interest not taxed before receipt
tahsil edilmeden önce vergisi alınmayan faiz
interim receipt
ara tahsilat
interim receipt
geçici makbuz
loan receipt
borç alındısı
luggage receipt
eşya alındı makbuzu
luggage receipt
valiz fişi
mate's receipt
yükleme ordinosu Noun
mate's receipt
ordino
negotiable warehouse receipt
malın depoda bulunduğunu garanti eden depo makbuzu
nonnegotiable warehouse receipt
devredilemez nama yazılı antrepo makbuzu
nonnegotiable warehouse receipt
devredilmez nama yazılı antrepo makbuzu
nonrecurrent receipt
bir kez alınan para
notice of receipt
alındı bildirisi
official receipt
resmi makbuz
original receipt
orijinal makbuz
parcel receipt
paket alındısı
pay (up) on receipt
makbuz karşılığı ödemek Verb
pay on receipt
teslimde ödemek Verb
payable on receipt
teslim alındığında ödenir
please acknowledge receipt
lütfen aldığınızı teyit edin
post office receipt
posta makbuzu
postal receipt
postane makbuzu
postal receipt
posta alındısı
post-office receipt
postane makbuzu
premium receipt
ikramiye makbuzu
premium receipt
prim makbuzu
printed form of receipt
matbu makbuz
proforma receipt
yalancı makbuz
proof of receipt
alındı belgesi, alındı Noun
property tax receipt
emlak vergisi makbuzu
property tax receipt
(US) emlak vergisi makbuzu
provisional receipt
geçici makbuz
quay receipt
rıhtım resmi makbuzu
registered mail receipt
(US) taahhütlü posta makbuzu
renewal receipt
yenileme makbuzu
renewal receipt
temdit belgesi
return receipt
iadeli taahhütlü postada alındı belgesi
return receipt
(posta) tesellüm fişi
return receipt
iadeli taahhütlü posta alındı belgesi
safe custody- receipt
(Br) kasa alındısı
security deposit receipt
(US) hisse senedi emanet alındısı
sign a receipt
makbuz imzalamak Verb
stamped receipt
damgalı makbuz
statutory receipt
(Br) kanuni makbuz
statutory receipt
kanuni makbuz
stock receipt
hisse senedi sertifikası makbuzu
stock receipt
(US) hisse senedi sertifikası makbuzu
stock receipt
(Br) menkul değer makbuzu
stock receipt
mal giriş makbuzu
tax receipt
vergi makbuzu
tax receipt
vergi tahsil makbuzu
tax receipt
vergi alındısı
temporary receipt
geçici makbuz
till receipt
vezne makbuzu
transaction receipt
banka dekontu Noun, Banking
transfer receipt
(Br) transfer makbuzu (bir şirketin , tescil edilmek üzere kendisine gönderilen transfer hisseleri karşılığında verdiği belge
transfer receipt
transfer makbuzu
trust receipt
emanet fişi
trust receipt
(US) emanet fişi
trust receipt
(US) borçlu tarafından imzalanan ve bir bankaya verilen malın tasarruf hakkını devralabilmek için söz
konusu malın bedelinin ilgili bankaya ödenmesini
valid receipt
geçerli makbuz
value added tax receipt
(Br) KDV alındıları Noun
VAT receipt
(Br) KDV alındıları Noun
voucher for receipt
alındı makbuzu
warehouse keeper's receipt
makbuz senedi (umumi mağazalara saklanmak üzere tevdi edilmiş emtia ve zahire karşılığında bunların mülkiyet
hakkını temsil etmek üzere verilen kıymet
warehouse keeper's receipt
(Br) resepise
warehouse receipt
antrepo alındısı
warehouse receipt
depo makbuzu
warehouse receipt
(US) resepise
warehouse receipt
makbuz senedi (gümrüğe tabi malların tesellüm edildiğine dair umumi mağazalar tarafından verilen alındı ; antrepo alındısı
warehouse receipt
antrepo makbuzu
warehouse receipt
emtia senedi
windfall receipt
beklenmedik gelir
receipt (for payment)
makbuz
receipt a bill
senet karşılığı makbuz vermek Verb
receipt a bill
bir faturanın ödenmiş olduğunu tasdik etmek Verb
receipt a hotel bill
otel faturasına damga basmak Verb
receipt a payment
ödemeyi yazı ile teyit etmek Verb
receipt a payment
bir ödemeyi yazı ile teyit etmek Verb
receipt an invoice
bir faturanın alındığını teyiden imza etmek Verb
receipt book
makbuz defteri
receipt card
alındı kartı
receipt declaration
teslim alındı onayı
receipt for donation in kind
ayni bağış alındı belgesi Noun
receipt for goods
mal teslim belgesi
receipt for loan
ödünç makbuzu
receipt for payment
tediyat makbuzu
receipt for rent
kira makbuzu
receipt for the balance
bakiye makbuzu
receipt form
alındı kâğıdı
receipt form
makbuz formu
receipt form
makbuz
receipt given
kesilen makbuz
receipt holder
makbuz hamili
receipt in blank
boş makbuz
receipt in due form
usulüne uygun makbuz
receipt in duplicate
iki kopye makbuz
receipt in duplicate
iki kopya makbuz
receipt in full
genel makbuz
receipt in full
bütün bakiyenin alındığına dair imza vermek Verb
receipt in full
genel makbuz kesmek Verb
receipt in full discharge
ibraname
receipt not signed
imzasız makbuz
receipt number
makbuz numarası
receipt of a capital nature
sermaye niteliğindeki gelir
receipt of an order
sipariş alma
receipt of delivery
tesellüm ilmühaberi
receipt of deposit
emanet makbuzu
receipt of deposit
mevduat makbuzu
receipt of money
para alma
receipt of payment
tahsilat makbuzu
receipt stamp
alındı damgası Noun
receipt stamp duty
(Br) makbuz damga vergisi
receipt that is not in order
usulüne uygun olmayan makbuz
receipt voucher
makbuz
acknowledge (the) receipt of a letter
(mektubun) alındığını teyit etmek Verb
acknowledge receipt of a letter
bir mektubun alındığını teyit etmek Verb
acknowledge receipt of a letter
mektubun alındığını doğrulamak Verb
acknowledge receipt of a letter
mektupn alındığını teyit etmek Verb
be in (the) receipt of a good income
iyi geliri olmak Verb
be in receipt of
almak.
We are in receipt of your letter of 6th: 6 tarihli mektubunuzu aldık.
be in receipt of National assistance
(Br) devletten sosyal yardım almakta olmak Verb
cash receipt book
kasa giriş günlük defteri
enclose a receipt with a letter
bir mektuba makbuz eklemek Verb
get a receipt for money spent
harcanan para için makbuz almak Verb
get a receipt for the money spent
harcanan para için makbuz almak Verb
give (make out) a receipt for sth
bir şey için makbuz vermek Verb
make a receipt to
makbuz yazmak/vermek/tanzim etmek.
on receipt of
alın(ın)ca, alındığında.
pay on receipt: alındığı zaman ödemek.
On receipt of your instructions
he will send the goods: Talimatınızı alınca malı gönderecek.
take receipt of
almış olmak Verb
to acknowledge officially the receipt of
ibra
upon receipt hereof
'nın alınması üzerine
upon receipt hereof
işbu belgenin alınmasını müteakiben Adverb, Law
written receipt slip
yazılı alındı fişi
American Depositary Receipt (ADR)
Amerikan Depo Sertifikası Noun, Banking
English-Turkish phrases from Zargan's own database