reed

English-Turkish Translation

  1. Noun, Plant Species kamış
  2. Noun, Botany kamış, saz,
    (Phragmites, Arundo).
  3. Noun, Music (a) kamış düdük, (b) kaval, ney, (c) klarinet, zurna vb.'nin dili, sipsi.
    reed instrument: kamışlı/dilli
    müzik aleti.
    Oboes, clarinets and saxophones are reed instruments.
  4. Noun (bez tezgâhında) gücü, dokuma tarağı.
  5. Noun uzunluk birimi = 6
    cubits.
  6. Noun, Architecture yarım silindir şeklinde tiriz/pervaz.
  7. Noun ok.
  8. Noun (bkz: abomasum ).
  9. Transitive Verb kamışla/sazla kaplamak/örtmek.
  10. Transitive Verb (paranın/madalyanın vb.) kenarını çentiklemek/tırtıklamak, çentik/tırtık yapmak.
    eş ses.- read.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

a broken reed
güvenilmez kimse/şey.
broken reed
güvenilmez kişi veya şey
burr reed
topkamış
(Sparganium): kamış gibi uzun yaprakları ve yuvarlak dikenli meyveleri olan bitkiler. Noun
giant reed
dev kamış
(Arundo donax): sapından org kamışı yapılan iri bir kamış türü.
lean on a reed
güvenilmez birine güvenmek Verb
sweet reed
şeker kamışı
reed bunting
sazlık yelvesi
(Emberiza schoeniclus). Noun
reed flute
ney
reed mace

cattail ile ayni anlama gelir. kedi kuyruğu, büyük sukamışı
(Typha latifolia): uzun, slindirik,
ucu sivri çiçekleri olan bir tür kamış.
reed mace
cattail Noun
reed organ
dilli org: titreşen madenî dillerle ses çıkaran org. Noun
reed pen
kamış kalem
reed pen
saz kalem
reed pipe
kamış düdük, dilli düdük: içindeki madenî dil hava ile titreşerek ses çıkaran org borusu. Noun
reed stop
org boruları kontrol pedalı. Noun
reed warbler
sazlık ardıcı
(Acrocephalus scirpaceus). Noun
great reed warbler
çil ardıcı
(Acrocephalus arundinaceus): sırtı pas sarısı, karnı açık renkli ötücü kuş. Noun
make a reed into a pen
kalem açmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database