repose

  1. Noun istirahat, dinlenme, rahat, huzur, uyku.
    Do not disturb her repose: Rahatını bozma.
    take repose:
    istirahat etmek.
    to work without repose: dinlenmeden çalışmak.
    Good night and sweet repose! İyi geceler, tatlı uykular!
  2. Noun sessizlik, sakinlik, sükûnet, sulh. âsûdelik.
  3. Noun vekar, soğukkanlılık, metanet, temkin, ağırbaşlılık.
    to behave with one's usual repose: her zamanki gibi temkinli olmak.
  4. Noun hareketsizlik, durgunluk, cansızlık.
  5. Verb istirahat etmek, dinlenmek, uyumak.
  6. Verb (ölü/mezarda) yatmak.
  7. Verb sakin/sessiz olmak.
  8. Verb (bir şey üzerine) yat(ır)mak, uzatmak, uzanmak.
  9. Verb
    repose on/upon/in: (birisine /bir şeye) dayanmak/güvenmek/itimat etmek.
    We repose complete
    confidence in his honesty.
  10. Verb (birinin) emrine âmade kılmak.
  11. Verb (bkz: deposit )
yığın açısı
şev açısı
duruş açısı
gece sükûnunun ihlali
birine güvenmek Verb