sampling

  1. Noun örnek, numune, eşantiyon (olarak kullanılan parça).
  2. Noun çeşnileme, örnekleme, numunesine bakma, örneğini vb.'deneme.
seri imalat ile üretilen malların kabul edilmesi için küçük örnekler alıp inceleme yöntemi
tesadüfi örnekleme
rastlantısal örnekleme
belirli bir faaliyetin tekrarlanma oranını tahmin etmek amacıyla uygulanan gözlem tekniği
faaliyet örneklemesi
faaliyet örneklemesi
belirli bir faaliyetin yinelenme oranını saptamak için uygulanan gözlem tekniği
alan örneklemesi
rastgele örnek alma
üründen bir grup almak yoluyla yapılan örnekleme
çift tecrübe
tekrar inceleme
çifte sondaj
gaz numunesi alma
rastgele örnekleme
filtreden geçirerek örnek alma
parti malın kabulü için örnekleme
kura ile örnekleme
ad çekerek örnekleme
(istatistik) kura ile örnekleme
karışık örnekleme
çok aşamalı örnekleme
çok aşamalı örnekleme
çok kademeli örnekleme
olasılık örneklemesi
oldukça rastlantısal örnekleme
görüşmede bulunan kimsenin
belirli sayıda (kota) perakendeci aile veya çeşitli yaş grubu veya gelir düzeyindeki kimselerle temas
etmesini gerektiren örnekleme yöntemi
kota örnekleme
rastgele örnekleme.
random sampling error: rastgele örnekleme yanılgısı. Noun
tabaka tabaka örnek alma
sistemli örnek alma
sistemli sistematik örnek alma
örnekleme dağılımı
örnekleme hatası Noun
örnekleme hatası (Kaynak: Evrim Çalışkanları) Noun, Biology
örnekleme çerçevesi
örnekleme çerçevesi (araştırma çalışmasında veri kontrolü
sondajla örnekleme kontrolu
sondajla örnekleme kontrolü
sistematik örneklemedeki aralık
sistematik örnekleme deki aralık
üreticilerin potansiyel müşterilere denemeleri için bedelsiz numune vermeleri Noun
örnekleme noktası Noun
örnekleme noktası (bir ankette saptanmış olan yanıtlayıcılar grubuyla ilişki kurmaya elverişli coğrafi alan
örnekleme doğruluğu (istatistikte , tekrarlanan denemelerle bir veri biriminin gösterdiği değişme derecesi
örnekleme doğruluğu
örnekleme programı
örnekleme birimi
örnekleme ünitesi
temel örnekleme birimi
numune alma ve tahlil yöntemleri Noun