scotch

  1. Adjective İskoç
  2. hafif yara, tırmık, sıyrık.
  3. çentik.
  4. hafifçe yaralamak, tırmıklamak, tırmalamak.
  5. son vermek, sona erdirmek.
    to scotch a rumor. to scotch a pain.
  6. (tekerlek altına konulan) takoz.
  7. takoz koymak, takozla durdurmak.
  8. İskoç, İskoçyalı, İskoç halkı(na ait).
  9. İskoç halk lehçesi+, (İskoçyalı, İskoç halkı/kültürü ve lehçesi için
    Scots veya
    Scottish tercih edilir).
  10. İskoç viskisi.
  11. tutumlu, idareli, tedbirli.
İskoçyalı
sarı-kırmızı çiçekli bir tür katırtırnağı
(Cytisus scoparius).
İskoç çorbası, koyuneti, sebze ve yarma ile yapılan çorba.
kuşbaşı sığır haşlama; soğanlı biftek.
sucuklu yumurta.
sarıçam
(Pinus sylvestris).
çam.
tereyağı yapmakta kullanılan yassı bir tahta alet.
resmi törensiz evlenme
bir sayfanın büyük bir bölümünü kaplayan reklam
çam.
seloteyp, yapışkan şeffaf bant.
İskoç teriye köpeği.
(a) (İskoç yasalarına göre) suç sabit görülmedi hükmü (b) kesin olmayan karar/hüküm.
İskoç viskisi.
ançuvez ve yumurtalı kızartılmış ekmek.