seçme

Turkish-English Translation

  1. election
  2. Noun selection
  3. outstanding
  4. distinguished
  5. select
  6. superior
  7. fancy
  8. exquisite
  9. polling
  10. Noun compilation
  11. assorted
  12. choosing
  13. Noun audition
  14. volition
  15. choice
  16. elect
  17. hand picked
  18. option
  19. selecting
  20. electing
  21. free will
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS)
Civil Servant Selection Exam Proper Name, Public Administration
Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS)
Student Selection Exam Proper Name, Education-Training
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı (ÖSYS)
Student Selection and Placement Exam Proper Name, Education-Training
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM)
Measuring, Selection and Placement Center Noun, Education-Training
seçme ve seçilme hakkı
right to vote and stand for election Noun, Politics-Intl. Relations
beceriye göre seçme
selection on the basis of aptitude
bir mevkie bir şahsı seçme
vote
elektronik kanal seçme
electronic tuning
elektronik seçme
electronic tuning
eleman seçme
selection Noun, Human Resources
eleman seçme
recruitment Noun, Human Resources
genel yayında seçme
broadcast select
hisse senedi seçme
selection of shares
ilk seçme
prime election
inşaat sözleşmesinin imzalanması için bir firmayı seçme
construction contract award
iş seçme
choice of employment
işine gelen hakimi seçme
judge shopping Noun, Law
işlev seçme
menu selection
özdevimli seçme
auto select Information Technology
rastlantısal örnek seçme
random sample selection
seçme ...
analectic
seçme fiili
elective act
seçme görevi
electoral duty
seçme hakkı
right of change Insurance
seçme hakkı
voting right Noun
seçme hakkı
choice Noun
seçme hakkı
franchise Noun
seçme hakkı
elective franchise Noun
seçme hakkı
right to vote Noun
seçme hakkı
suffrage Noun
seçme hakkı
right of choice Noun
seçme hakkı
electoral franchise Noun
seçme işlevi
selective function
seçme komitesi
selection committee
seçme kurulu
select passages
seçme kurulu
selection board
seçme mal
choice commodities
seçme mal
good value
seçme mal çeşidini genişletme
product line extension
seçme mallar
choice goods Noun
seçme mallar
product lines Noun
seçme malları
choice goods Noun
seçme olanağı
selective device
seçme özgürlüğü
freedom of choice
seçme parçalar
slect passages Noun
seçme parçalar
select passages Noun
seçme testi
selection test
seçme ve sunma
broadcast journalism
seçme yapmak
to make a selection Verb
seçme yaşı
voting age Noun, Politics-Intl. Relations
seçme yetkisi olan
elective
seçme yoluyla terfi
promotion by selection
seçme yoluyla terfi ettirilmek
to be promoted by selection Verb
bir koleksiyonun en seçme parçaları
finest pieces of a collection Noun
bir mevkie personel seçme uzman firmaları aracılığıyla adam bulmak
to fill a job through selection consultants Verb
bir para cezasını seçme hakkı
option of a fine
edebiyatın seçme örnekleri
belles lettres Noun
hediyelik eşya seçme kataloğu
gift selection catalog (ue
hediyelik eşya seçme kataloğu
gift selection catalog (ue)
hizmet seçme hakkı
enlistment engagement option
ikametgâh seçme hakkı
right of domicile
nakliye firmasına seçme hakkı vermeyen kapalı sipariş
case (specific) indent
personel seçme testi
screening test
sürümü olan seçme mallar satışı politikası
selective sales policy Noun
vatandaşlık seçme hakkı
option of nationality
Kamu Personeli Seçme Sınavı
Civil Servant Selection Exam Proper Name, Public Administration
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Student Selection and Placement Center Proper Name, Organizations
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
Center for Evaluation, Selection and Placement Noun, Organizations
Yayın Seçme Kurulu
Publication Selection Board Noun, Organizations
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Seçmek işi, intihap, tercih
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.