sell

  1. Verb satmak.
    He is selling his car. Are you willing to sell your house?
  2. Verb satışı ile meşgul olmak.
    He sells insurance.
  3. Verb beğendirmek, kabul ettirmek.
    to sell an idea to the public.
  4. Verb inandırmak, kandırmak.
    to sell the voters on a candidate.
  5. Verb (belirli bir fiyata) vermek.
    The defenders of the fort sold their lives dearly: Kale müdafileri
    hayatlarını pahalıya verdiler.
  6. Verb
    sell at/for: satılmak, (belirli fiyata) gitmek.
    Eggs sell at 90 cents a dozen: Yumurtanın
    düzinesi 90 sente gidiyor.
    This book sells well: Bu kitap iyi satılıyor.
  7. Verb beğenilmek, rağbet görmek.
    Here's an idea that'll sell.
  8. Verb aldatmak, kazıklamak.
    be sold: aldatılmak, kazıklanmak, kafese konmak.
    The car we bought are
    no good: we've been sold! Aldığımız araba bir işe yaramıyor: kazıklandık.
  9. Noun satış, satma.
  10. Noun satılacak hisse senedi.
  11. Noun hile, dalavere, oyun, düzen, aldatma, dolandırma.
    What a sell! Ne oyun! Ne dalavere! Vay anasını!
evini satmak zorunda kalmak Verb
sadece katalogdan satmak Verb
varını yoğunu elinden çıkarmak Verb
orospuluk etmek Verb
(US) çiftliğini uygun bir fiyata satmak Verb
mallarını ucuz satmak Verb
payını satmak Verb
canına çok değer vermek Verb
hayatını pahalıya satmak Verb
hayatıni pahalıya satmak Verb
avukatlık bürosunu satmak Verb
ülke çapında servis sağlamak Verb
ülke çapınde servis sağlamak Verb
oyunu satmak Verb
mallarını ucuza satmak Verb
bir işteki payını satmak Verb
işteki payını satmak Verb
satma yetkisi
zor satmak Verb
alıp satmak Verb
satamamak Verb
zorla satış: bol reklam yaparak satışı artırma.
The company is using the hard sell technique to promote
its new product. soft sell
Noun
satma eğilimi
satış hakkı
zor giden ürünler Noun
satma yasağı
satış vaadi Noun, Law
(müşteriyi zorlamadan) mülâyim satış. Noun
mezatta satmak Verb
ilerde fiyatlar düşecek düşüncesiyle halen elinde bulundurmadığı
fakat ilerdeki teslim tarihinde ucuz alacağını umduğu kıymetli kâğıdı yine ileri tarihte teslimi koşulu
ile bugünkü fiyat üzerinden satmak
Verb
zararına satmak Verb
ihraç etmek Verb
perakende satmak Verb
teslimini ileride yapmak üzere mal satmak Verb
borsada hisse senetlerini yüksek fiyata satmak Verb
ilerde teslim şartıyla satmak Verb
ileride teslim şartıyla satmak Verb
gayri menkulün satılmasından sonra satın alandan uzun vadeli olarak kiralanması
indirimli satmak Verb
ıskarta mal olarak satmak Verb
düşük fiyata satmak Verb
zararına satmak Verb
iskonto ile satmak Verb
zararına satmak Verb
zararına satmak Verb
kârla satmak Verb
kârlı satmak Verb
indirimli olarak satmak Verb
zararına satmak Verb
en yüksek fiyata satmak Verb
hisse senetleri ya da emtiaları mümkün olan en iyi fiyata satması için borsa simsarına verilen talimat
en iyisine sat
maliyetine satmak Verb
yıkıcı fiyatına satmak Verb
opsiyonlu satmak Verb
(US) açık artırmayla satmak Verb
indirimli fiyatlara satmak Verb
indirimli fiyatlara satmak Verb
(US) borsa fiyatı üzerinden satmak Verb
kötü satılmak Verb
fiyatının altında satmak Verb
fiyatınin altında satmak Verb
çeşitli malları götürü toptan satmak Verb
elden satmak Verb
posta ile satmak Verb
metre ile satmak Verb
el altından satmak Verb
aleni satış yapmak Verb
aleni satmak Verb
örnek üzerine satmak Verb
açık artırmayla satmak Verb
parça parça satmak Verb
şişe ile satılmak Verb
şişe yle satmak Verb
şişeyle satmak Verb
tartı ile satmak Verb
kilo ile satmak Verb
kiloyla satmak Verb
pahalı satmak Verb
sudan ucuza mal satmak Verb
sudan ucuza satmak Verb
ihanet etmek Verb
maktu fiyatla satmak Verb
peşin para ile satmak Verb
peşin satış yapmak Verb
peşin para ile satmak Verb
vadeli satmak Verb
ilerde teslim şartıyla satış yapmak Verb
ileride teslim şartıyla satmak Verb
(US) vadeli satmak Verb
peşin satmak Verb
(borsa) anında teslim şartıyla satmak Verb
değerine satmak Verb
uygun fiyata satmak Verb
vadeli satmak Verb
ileride teslim şartıyla satmak Verb
ilerde teslim şartıyla satış yapmak Verb
vadeli satmak Verb
ipoteksiz satmak Verb
ipoteksiz satmak Verb
katalogdan satmak Verb
mal satmak Verb
malları kolay satmak Verb
mağazalara satış (tüketicilere yönelik reklam kampanyasına başlamadan önce malların perakende piyasasına satışı
balya ile satmak Verb
balya ile satmak Verb
toptan satmak Verb
partiler halinde satmak Verb
kaballamak Verb
toptan satmak Verb
birini sigorta etmek Verb
sigortacılık yapmak Verb
(firma) ziyana uğrayan bölümü satmak Verb
ucuza satmak Verb
tasfiye etmek Verb
elden çıkarmak Verb
satma ıp savmak Verb
malları tasfiye etmek Verb
malları elden çıkarmak Verb
aleni satmak Verb
veresiye satmak Verb
kredili satmak Verb
komisyonla satmak Verb
veresiye satmak Verb
krediyle satmak Verb
kredili satmak Verb
hemen teslim şartıyla satmak Verb
(Br) taksitle satmak Verb
taksitle satmak Verb
garantili satmak Verb
(hisse senedi) serbest piyasada satmak Verb
kredi ile satmak Verb
vadeli satmak Verb
vade ile satmak Verb
kredi ile satmak Verb
(a) kendini/fikirlerini beğendirmek/satmak; (b) (para vb. ile) satılmak: menfaat karşılığında ilkelerinden
vazgeçmek, kendi inanç ve ülkülerine ihanet etmek.
(a) bütün malını satmak, satıp tüketmek.
We are sold out of that book: O kitap tamamen satıldı/bitti.
(b)
k.d. ele vermek, ihanet etmek, şahsî çıkar için ihbar etmek.
(Br) birinin malını icra yoluyla sattırmak Verb
üzerinde mutabık kalınan fiyat sınırının altında satmak Verb
satılmak Verb
kaydı ihtirazisiz satmak Verb
dükkânda normal satmak Verb
tapon mal satmak Verb
nakit fiyat için kullanılan başka bir terim
el altından satmak Verb
açık artırma yapmak Verb
çabuk satmak Verb
kolay satmak Verb
perakende satmak Verb
Br US perakende satmak Verb
ayrı olarak satmak Verb
hisse senetlerini satmak Verb
hisse senetleri satmak Verb
hisse senetlerini paraya çevirmek Verb
hisse senet dileri satmak Verb
(a) henüz elde olmayan malı ileride teslim etmek üzere satmak, (b) itimatsızlık göstermek.
(a) elde olmayan malı satmak, (b)
k.d. küçük/hakir görmek, küçümsemek, takdir etmemek, değerini bilmemek.
satış sinyali Noun, Banking
satış işareti
birini budala yerine koymak Verb
birini budala yerine koymak Verb
birine bir projeyi çekici kılmak Verb
bir şeyi yarı fiyatına satmak Verb
bir şeyi yarı fiyatına satmak Verb
hisseleri faizsiz devretmek Verb
mahsulü hasat etmeden satmak Verb
mahsulü alivre satmak Verb
mahsullüü alivre satmak Verb
bir ürünün perakendecilerdeki satış hızını artırma çabası Noun
kârla satmak Verb
maliyet fiyatı altında satmak Verb
liste fiyatınin altında satmak Verb
liste fiyatının altında satmak Verb
fiyatının altında satmak Verb
el altından satmak Verb
karaborsacılık yapmak Verb
(a) bütün malını satmak, (b) tasfiye etmek, müflisin borçlarını ödemek için mallarını satmak.
He went
bankrupt and was sold out.
iyi satmak Verb
aralarından bazılarının diğerlerinin paylarını satın almaya mutabık kaldığı ortaklar veya hissedarlararası anlaşma Noun, Law
mülk satışı teklifi
dikkati çekmeyen ve sessiz yöntemlerler kullanarak bir malı satma
ileride teslim şartıyla satmak Verb
antrepo satışı
hemen teslim şartıyla teslim
toptan satmak Verb