Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
striking
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Adjective
çarpıcı
Adjective
vuran, çarpan.
within striking distance
: çok yakın, vuracak mesafede.
Adjective
göze çarpan, dikkati çeken.
The most striking thing in İstanbul is the multitude of beautiful mosques.
A striking lack of enthousiam. a striking likeness: şaşılacak benzerlik.
Adjective
olağanüstü, fevkalâde, harikulâde, göz alıcı.
a woman of striking beauty.
Adjective
grevde, grev yapan.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
Striking of coins (NACE code: C32.1.1)
Madeni para basımı (NACE kodu: 32.11)
Noun, Trades-Professions
way of hitting or striking
vuruş
striking a balance
hesabı dengeleme
striking a balance
mizah yapma
striking a docket
(Br) mahkemeden iflasını talep etme
striking a jury
(US) jüri üyeleri listesinin düzenlenmesi
striking appearance
gösteriş
striking clock
çalar saat.
striking train
: çalar saat mekanizması.
striking employee
grev yapan işçi
striking evidence
açık kanıt
striking example
çarpıcı örnek
Noun
striking facts
ilginç olaylar
Noun
striking facts
dikkat çeken olaylar
Noun
striking feature
şaşırtıcı benzerlik
striking force
vurucu güç
striking force
vurucu kuvvet
striking gain
önemli miktarda kazanç
striking headline
çarpıcı manşet
striking likeness
çarpıcı benzerlik
striking member
grev yapan sendika üyesi
striking of the balance
bilanço tanzimi
striking out
(protokol) mahkeme emriyle çıkarma
striking out
işe koyulma
striking power
kurucu güç
striking price
bir menkul kıymetin alım ya da satım opsiyonu kullanma fiyatı
striking proof
yazılı belge
striking sth
çakma
striking workman
grev yapan işçi
be within striking distance
hemen yakınında olmak
Verb
be within striking distance
başarmaya çok yakın olmak
Verb
be within striking distance
elde etmeye çok yakın olmak
Verb
be within striking distance
çok yakın olmak
Verb
of striking appearance
gösterişli
without striking a blow
zahmetsizce, kavgasız gürültüsüz, bir kurşun atmadan, kimsenin burnu kanamadan.
The military coup
was accomplished without striking a blow: Askerî darbe, kimsenin burnu kanamadan başarıldı.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.