subsequent

  1. Adjective ardıl, sonraki, müteakip, arkadan/sonradan gelen, sonradan vukubulan.
    subsequent development of events:
    olayların sonraki gelişmeleri.
    subsequent research has produced even better results: Sonraki araştırmalar daha da iyi sonuçlar verdi.
  2. Adjective sonuç olarak izleyen.
  3. Adjective bunu izleyen, müteakip.
    a subsequent section in a treaty.
bilahare Adverb
müteakip şart Noun, Law
sona erdirici sebep Noun, Law
(bilanço) sonraki ilaveler Noun
(patent kanunu) sonraki başvuru sahibi
sonradan tahakkuk ettirilen vergi
müteakip talep
sonradan yapılan talepler Noun
bir mukaveleye konulan ve mukavele hükümlerinin işlemeye başlamasından sonra gerçekleşmesi halinde akdin
infisahını gerektiren şart
infisahi şart
fesih şartı
ikinci derece alacaklı
sonradan teslim
daha sonraki ciranta
sonraki ciranta
sonra ki ciranta
sonradan yapılan kayıt
sonradan yapılan kayıt ydı
sonradan yapılan muhasebe kaydı
sonradan yer alan olaylar Noun
müteakip sahibi
sonraki sahip
sonra ki sahip
sonraki ciranta
sonradan yapılan sigorta
gümrük resimlerinin sonradan alınması
gümrük resimlerini sonradan alma
ikinci derece ipotek
üçüncü vb derecede ipotek
sonradan yapılan sipariş
sonra yapılan sipariş
sonra ki mal sahibi
sonraki mal sahibi
müteakip patent
sonraki ödeme
müteakip taksit
zeyilname
hisseleri sonradan taahhüt etmek Verb
sonradan vergilendirme
-den sonra, -yi izleyen.
…i müteakiben Adverb
…den sonra Adverb
sonra ki ilaveler Noun
sonra ki başvuru sahibi
sonradan sipariş vermek Verb
sonradan evlenme yoluyla çocuğa meşruiyet kazandırma
müteakip bir sipariş yapmak Verb
müteakip bir ödeme yapmak Verb
savaş sonrası dönem
Gelecek Yıllara Ertelenen KDV Accounting