eski şirketin aktif ve pasifi arasındaki fark
bir ortaklığın yönetimini elinde bulunduran öteki şirketin iktisap ettiği kâr bakiyesi
sabit bir varlığın yeniden değerlenmesi sonucunda defter değerine göre ortaya çıkan fazlalıklardan oluşan özvarlık parçası
Noun
(US) yatırım mallarının değer artışı yüzünden meydana gelen yedek akçe
sabit bir varlığın yeniden değerlenmesi sonucunda defter değerine göre ortaya çıkan fazlalıktan oluşan özvarlık parçası
Noun
değer artışı yüzünden artan sermaye
değer yükselmesiyle sermayede artış
belli bir amaç için ayrılmış yedek akçe
dağıtılmamış bir bölümün özel bir amaçla tutulması
kayıtlarda görülen değerlerin gerçekte sahip olunandan yüksek olması
alıcının ödemeye razı olduğu fiyatla fiilen ödediği fiyat arasındaki fark
sermaye üstesi (çıkarılan hisse senetlerinin itibari değerlerinden fazla fiyata satılması sonucunda elde edilen fark
üstenin aktifleştirilmesi
temettünün sermayeye ilavesi
sermayeye ilave edilen kar
belli bir dönem için piyasa talebini aşan belli bir mal fazlası
şerefiye (işletmelerin birleşmesi sonucunda oluşan artık değer
işletmelerin birleşmesi sonucunda oluşan artık değer
tüketici fazlası
Noun, Competition Law
tüketici artığı
Noun, Competition Law
ortaklarca işletmede bırakılan kârlar
Noun
(US) anomim şirket net kârı
cari veya ertelenmiş borçlar veya ayarlanmamış krediler yoluyla denkleştirilemeyen malvarlığındaki özsermaye
(malvarlığına ilâve edilecek tahsisat , i
(US) bilanço tarihinden itibaren kapitalleştirme
harcanabilir bütçe fazlası
(bütçe) tasarruf için emre amade fazla para
taksim edilebilecek fazla kazanç
(US) kendi hisse senetlerinin portföyü
mal mülk dışında hissedarlar veya başkalarınca yapılan yardımlardan doğan fazlalık
temettüler hissedarlara dağıtıldıktan sonra firmanın getireceği net kârı
(bilanço , US) kanuni yedek akçe
ödemeler dengesinin fazla vermesi
serbest yedekler (kullanımı işletme yönetim organının kararına bağlı ihtiyatlar ; adi hisse senetlerine
dağıtılacak durumda olan kâr bölümü
borçlardan arta kalan fon bakiyesi
(US) net fazlalık (her türlü işlem giderleri , vergiler , faizler , sigorta ve temettü ödendikten sonra bir işletmenin kârları
Noun
belirli bir dönem içinde tüm işletme masraflarının düşülmesinden sonra arta kalan kâr
ödemeler fazlası (ülkenin ihracatının ithalatından fazla olması
faiz dışı fazla
Noun, Economics
yatırım mallarının değer artışından doğan yedek akçe
sermayenin yapısını yeniden düzenleme sonucu ortaya çıkan fazlalık
şirketlerde kazançların temettü ödemelerine tahsis edilmeyen bölümü
fazla vermek
Verb, Accounting
(US) sermaye artırma bilançosu
Noun
(US) artık değer bilançosu
Noun
dış ticaret dengesi fazlalığı
ticaret fazlası
Noun, Economics
dış ticaret dengesi fazlalığı
Noun, Economics
(Br) bir şirketin tasfiye değeri
(ödemeler dengesi) pozitif ödeme dengesi
net kazancın dağıtılmasından önceki indirilecek ücretler
Noun
muhtemel zararları karşılamak için yedek akçe
(kitap) satılmadan iade olunan kitaplar
Noun
ödemeler dengesi fazla veren ülkeler
Noun
ödemeler dengesinde fazlalığı olan ülkeler
Noun
(sigortacılık) teminat eksikliğinin reassürans ile kapatılması
paylaştırılmamış net kazanç
(US) paylaştırılmamış kazanç
kullanılmayan devlet mevcutları
Noun
(US) olağanüstü yedek akçe fonu
kullanılmayan bütçe tahsisatı
kullanılmayan bütçe tahsisatının serbest bırakılması emri
(ipotek) satıştan ve borç ödendikten sonra arta kalan para
(US) dağıtılmamış net kâr
karşılığında ödemeye razı olduğu fiyat arasındaki fark
bir tüketicinin bir eşyaya sahip olmamaktansa
(vergilendirme) asgari geçim haddinde vergiden muaf gelir
kadro dışı bırakılmış ordu malları satış yeri
kotpar reasüransı ile eksedan reasüransını birleştiren reasürans
ikinci eksedan tretesi (reasürörün asli sigortalı tarafından sigortalanan veya birinci eksedan tretesinde
reasüre edilen miktarları aşan kısmı kabul e