tease

English-Turkish Translation

  1. takılmak, kızdırmak, eziyet etmek, rahat vermemek, taciz/tedirgin etmek.
  2. (yün vb.) ditmek, didiklemek, taramak, mıncıklamak.
  3. (saç) kabartmak.
  4. kumaş tüyünü kabartmak.
  5. durmadan rica etmek.
  6. önce yüz verip sonra sırt çevirmek, sukutu hayale uğratmak.
  7. mikroskopla muayene için liflere ayırmak.
  8. şakacı, alaycı, takılmayı seven kimse.
  9. takılma, canını sıkma.
  10. önce yüz verip sonra sırt çeviren genç kız.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

sb who likes to tease
muzır
strip tease
striptiz
tease each other
takışmak Verb
tease out (of someone)
(birinin ağzından) kurnazlıkla lâf almak.
He didn't want to tell, but I teased it out of him.
(fibers) to tease out
tartaklamak Verb
sb who likes to tease good-naturedly
muzip
English-Turkish phrases from Zargan's own database