territory

European Agreement for the Prevention of Broadcasts Transmitted from Stations Outside National Territories

Ulusal Sınırlar Dışındaki İstasyonlardan İletilen Yayınların Önlenmesine Dair Avrupa Sözleşmesi Noun, International Law

expand one's territory

topraklarını genişletmek Verb

extend one's territory

topraklarını genişletmek Verb

indivisible unity of the state

devletin bölünmez bütünlüğü Noun, Politics-Intl. Relations

non-self-governing territory

kendi kendini yönetemeyen ülke Noun, International Law

territorial application

ülkesel uygulama Noun, International Law

territorial integrity

ülkesel bütünlük Noun, International Law

territorial jurisdiction

ülkesel yargı yetkisi Noun, International Law

territorial sovereignty

ülkesel egemenlik Noun, International Law

territorial waters

karasuları Noun, International Law

territoriality

ülkesellik Noun, International Law

accession of territory

ülkeye toprak katma

annexation of territory

bir toprak parçasının ülke topraklarına katılması

border territory

sınır arazisi

cede a territory

bir toprak parçasını terketmek Verb

ceded territory

terk edilen toprak parçası Noun

cession of a territory

bir toprak parçasının başkasına terk edilmesi

colonial territory

sömürge toprağı

common market territory

Ortak Pazar alanı

concede territory

bir kara parçasını terk etmek Verb

cover a territory

(satış mümessili) belli bir bölgeyi taramak Verb

customs territory

gümrük bölgesi

dependent territory

bağlı toprak Noun, International Law

dismember a territory

bir ülkeyi parçalamak Verb

dismemberment of a territory

bir ülkenin parçalanması

division of a territory

bir bölgenin kısmlara ayrılması

division of territory

bir bölgenin kısımlara ayrılması

economic territory

ekonomik alan

enemy occupied territory

düşman işgali altındaki toprak

enemy-occupied territory

düşman işgali altındaki toprak

enter territory

bir araziye girmek Verb

exclusive territory

münhasır bölge Noun, Competition Law

exercise sovereignty over a territory

bir ülkeyi egemenliğinde tutmak Verb

fly over a territory

bir memleket toprakları üzerinden uçmak Verb

fly over a territory

bir hava sahası üzerinden uçmak Verb

hostile territory

düşman arazisi

hostile territory

düşman toprağı

incorporated body of a territory

bir devletin sınırları içine şu veya bu yolla katılan toprak

incorporated territory

bağlı/mülhak ülke, ABD'nin bir parçası sayılan ve yerlileri ABD vatandaşlık haklarının çoğunu taşıyan

incorporation of a territory

bir devletin sınırları içine şu veya bu yolla katılan toprak

Indian Territory

Kızıl-derililer Bölgesi, şimdi Oklahoma'da (ABD) kalan eski bir Kızılderili arazisi.

leased territory

(devletler hukuku) kiralık bölge

mandated territory

manda

maritime territory

kara suları Noun

market territory

piyasa alanı

marketing territory

pazarlama bölgesi

metropolitan territory

büyükşehir alanı

national territory

devlet arazisi

national territory

ulusal toprak Noun, Law

National territory

ülke toprakları Noun

non-governing territory

özerk olmayan bölge

occupation of enemy territory

düşman toprağının işgali

oil territory

petrol bölgesi

part of a territory

bir ülkenin topraklarının bir kısmı

person not resident in a territory

ikametgâhı bir ülkede olmayan şahıs

person resident in a territory

bir ülkede ikamet eden şahıs

principle of territory

toprak esası Noun, International Law

protected territory

başka devletin yönetiminde bulunan devlet

proven territory

yenilgiye uğrayan ülke

recede conquered territory

fethedilmiş toprağı geri vermek Verb

recession of conquered territory

fethedilen toprağın geri verilmesi

resume a territory

bir toprak parçasını yeniden ele geçirmek Verb

sales territory

satış bölgesi (bireysel satış elemanlarının satış geliştirmekten sorumlu oldukları coğrafi alan , piyasa kesimi ya da ürün grubu

sales territory

satış bölgesi

scheduled territory

(Br) sterlin blokuna ait bölge

scheduled territory

rezerv para olarak tutmak yoluyla

scheduled territory

paralarını sterline bağlamış ülkelerin resmi adı

scheduled territory

sterlin bölgesi olarak da bilir

self-governing territory

özerk bölge

self-governing territory

özerk ülke Noun, International Law

selling territory

satış bölgesi

sovereign territory

egemen ülke

specified territory

sınırları belirlenmiş semt

travel over a large territory

geniş bir ülkeyi gezmek Verb

travel over a large territory

geniş bir ülkeyi dolaşmak Verb

travelling territory

satış mümessilinin gezdiği bölge

trust Territory

himaye altındaki bölge, Birleşmiş Milletler adına bir devlet tarafından yönetilen ülke.

uncharted territory

keşfedilmemiş arazi Noun

territory of a judge

bir hâkimin yetki bölgesi

territory of a state

eyalet arazisi

territory of the state

devletin toprakları Noun, Politics-Intl. Relations

territory of the state

devletin ülkesi Noun, Politics-Intl. Relations

territory quota

bölgesel satış kontenjanı

territory subject to plebiscite

ilhakı referanduma tabi toprak parçası Noun

conquer territory from sb

bir toprak parçasını birinden ele geçirmek Verb

exchange of territory (ies)

toprak takası Noun

indivisible unity of the territory and nation of the state

devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü Noun, Politics-Intl. Relations

open up a new territory for trade

yeni bir ülkeyi ticarete açmak Verb

Pacific Islands, Trust Territory of the

Pasifik Adaları, Yönetimi Birleşmiş Milletler adına ABD'ye bırakılmış bulunan Mariana, Marshall ve Karolin adaları.