to carry

  1. taşıma
şimdilik.
Here's $5 to be carrying on with; I'll give you more tomorrow: Şimdilik şu 5 doları al, yarın daha fazla veririm.
pasife geçenler
uzun vadeli zararları ileriye (ilerdeki kazançlara mahsup etmek üzere) nakl
sürekli denetim yürütülmesi (icrası)
kredili olmamak Verb
işlemek Verb
götürmek Verb
faaliyete geçmek Verb
sermaye trafiği kanunsuz işlemler yapmakta devam etmek Verb
işi terk etmek Verb
işi terketmek Verb
silah taşıyabilir
taşıtmak taşıttırmak Verb
ateşli silah taşıma ruhsatı
bir iş yapmaya devam etme izni
ateşli silah taşıma ruhsatı
iş yapmaya devam etme izni
pek inandırıcı olmamak Verb
yeni hesaba devretmek Verb
bir meblağı birinin zimmetine geçirmek Verb
bir meblağı yedek olarak ayırmak Verb
bir meblağı rezerve nakletmek Verb
bakiyeyi yeni hesaba devretmek Verb
denize su taşımak, tereciye tere satmak, zengine sadaka vermek.
dereye su taşımak.
malları istasyona taşımak Verb
işleri haddine vardırmak Verb
hapise götürmek Verb
bir emri harfi harfine yerine getirmek Verb
emri harfi harfine yerine getirmek Verb
stoku gelecek mevsim için saklamak Verb
iş yapmak istemek Verb
iş yapmak istemek Verb
kuşkuculuğu biraz fazla ileri götürmek Verb
bir şeyi aşırı götürmek Verb
ifrata vardırmak Verb
haberi köydeki herkese yaymak Verb
fiyatları düşürmek Verb
hesabına geçirmek/yazmak.
ifrata kaçmak Verb
daha yüksek fiyat düzeyine çıkarmak Verb
daha yüksek fiyat düzeyine çıkarmak Verb
daha yüksek fiyat düzeylerine çıkmak Verb
daha yüksek fiyat düzeylerine çıkarmak Verb
rezerv fonuna ayırmak Verb