tow

  1. (taşıtı) yedeğe alıp çekmek.
  2. yedekte çek(il)me.
  3. yedekte çekilen taşıt.
  4. çektiri: yedeğe alıp çeken kamyon/motor vb..
  5. çekme halatı/zinciri.
  6. (bkz: ski tow ).
  7. kıtık, kısa yün.
  8. kıtıktan yapılmış.
    tow cloth.
  9. kıtık gibi, kıtığa benzer.
(a) yedekte bulundurmak, (b) peşine takıp gezdirmek, her yere beraberinde götürmek.
(a) yedekte çekilmekte, (b) gözetimi/rehberliği/nezareti altında, (c) hayranı/takipçisi olarak, izinden giderek.
kayakçıların elle tutundukları motorlu çekme halatı
taşıma sağlayan
(a) yedeğe almak, peşi sıra taşımak/götürmek, (b) yol göstermek.
(a) yedeğe almak, yedekte çekmek, (b) himaye altına almak.
yedeğe almak Verb
(araba) kendini çektirmek Verb
yedeğe alınmış, yedekte çekilmekte.
bozuk otomobili çekmek Verb
arızalanan bir otomobili çekmek Verb
çekme demiri
yedekleme demiri
wrecker (4). Noun
,
tow truck ile ayni anlama gelir. vinçli pikap, kurtarıcı, tamir arabası, kazaya uğrayan arabaların
enkazını çekip götüren taşıt.
çeki kancası Noun, Transport
romörkla bir gemiyi limana getirmek Verb
çekip götürmek Verb
çekme halatı
wrecker (4). Noun
kararsız olmak Verb