trigger

  1. tetik.
  2. zemberek tutma mandalı.
  3. kışkırtıcı olay, başka büyük bir olaya sebep/başlangıç teşkil eden olay.
  4. (bir olayı vb.) başlatmak, tetiklemek, vukuuna yol açmak.
  5. (silahın) tetiğini çekmek, ateşlemek, patlatmak.
parmağı tetikte olmak ; tetiği çekmek ; eli tetikte ; hazırcevap ; kafası çabuk işler .
istinatlı tetik: hafifçe dokunmakla silahı ateşleyen tetik. Noun
tetiği çekmek Verb
ateşlemek Verb
başlatmak, harekete geçirmek, ateşlemek, tetiği çekmek.
uyanık, atik, çevik, çalâk, eli tetikte, hazırcevap, kafası çabuk işler.
zincirleme reaksiyon başlatmak Verb
birdenbire birşeyi hatırlatmak Verb
bir anıyı canlandırmak Verb
münasebetsiz iş yapmak Verb
uluslararası fiyatların indirilmesine karşı önlemler almak ; yatırımları başlatmak .
tetik çeken parmak, işaret parmağı.
tetik köprüsü.
silahlı haydut, silah çekip vuran katil, şahsî muhafız olarak kullanılan haydut. Noun
başlatmak, harekete geçirmek, ateşlemek, tetiği çekmek.