uç

English-Turkish Translation

  1. cheapness , inexpensiveness , sale , selling goods at reduced prices .
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

Turkish-English Translation

  1. point
  2. end
  3. limit
  4. lip
  5. peak
  6. terminal
  7. termination
  8. Noun extremity
  9. snag
  10. cusp
  11. tip
  12. apex (advance purchase excursion)
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(kuşlarda) kanat ucu
pinion
aşağı inen antenin ucu
down lead
ayak parmağı ucu
tiptoe
bağlama mil ucu
workarbor
bağlantı ucu
connection end
bağlantı ucu
connecting terminal
bayrak veya sancağın ucu
fly
ceket ucu
tail
demirin ucu
peak
fiş ucu
tip Information Technology
gemi yelkeninin alt ucu
clew
göğüs ucu
mammilla Noun, Anatomy
göğüs ucu
nipple Noun, Anatomy
iğne ucu
pinpoint
kablolu televizyonun anten ucu
head end
kalem ucu
pen point Noun
kalem ucu
pencil tip Noun
kalem ucu
nib Noun
kalem ucu
pen tip Noun
kalem ucu
tip of the pen Noun
kalem ucu
tip of the pencil Noun
kalem ucu
pencil point Noun
kalın bağırsak ucu
rectum
kamçı ucu
lash
kazık ucu
pile tip Noun, Construction
matkap ucu
drill bit Noun
matkap ucu
drilling bit Noun
meme ucu
teat Noun, Anatomy
meme ucu
nipple Noun, Anatomy
mızrak ucu
spearhead Noun
ok ucu
barb
ok ucu
arrow head Information Technology
parmak ucu
finger tip
renkli grafit kalem ucu
coloured cartridge
seren ucu
yardarm
sinir ucu
nerve ending
yolun ucu
at the bottom of the road
(bir şeye) uç
tip
(ekmek) uç
heel
alt uç
low end Information Technology
battığında geri çıkmayan kanca biçiminde sivri bir uç
barb
giyside bağlanacak uç
tab
içinden sıvının aktığı uç
spout
kesici uç
cutter head
ön uç
front end Information Technology
pozitif uç
positive electrode
sarkık uç
tag end
sivri uç
prickle
sivri uç
prong
üst uç
high end Information Technology
uç direnci
tip resistance, toe resistance Noun, Construction
uç genişletmesi
base enlargement Noun, Construction
uç kesim açısı
tip cutting angle Noun, Construction
uç kısım
extremity Noun
uç nokta
extremity Noun
uç örnek
extreme case
uç parçası
head land Noun
uç sınır
extreme limitation
uç sınır
outboundary
uç uca birleştirilmiş havadan çekilmiş resim grubu
mosaic assembly
uç uca tutturmak
to splice Verb
(istatistik) uç düzeltmeler (maksimum ve minimum düzeltmeler
end corrections Noun
en uç parti kanadı
fringe of a party
en uç sınır
utmost limit
şehrin uç sınırlarında yaşayan nüfus
fringe population
sıra ile veya uç uca dizilmiş
end to end
soğuk uç korozyonu
cold-end corrosion Noun
üç suçtan suçlu bulunmak
to guilty on 3 counts Verb
yerleşim merkezlerinin en uç noktası
frontier Noun
(badana , boya) üç kat
three- coat work
(film) üç boyutlu
three- d
apartmanda üç boş daire
three vacancies in apartment house
bire üç orannında
in the ration of one to three
dörtte üç çoğunluk
d- fourth majority
günde üç dakika almak
to gain three minutes a day Verb
on üç
long dozen
on üç
thirteen
son üç ayın rakamları
final-quarter figures Noun
topu üç kez ıskalamak
to strike out Verb, Baseball
üç
three
üç A
triple a
üç aşağı beş yukarı
up- and-down
üç aşağı beş yukarı
nearly Adverb
üç aşamalı roket
three stage rocket
üç ay gecikmiş olmak
to be in three months in arrear Verb
üç ay geçtikten sonra
after a lapse of three months
üç ay için geçerli
valid for three months
üç ay vadeli senet
three month s'draft
üç ayda bir ödenmek
to be paid by the quarter Verb
üç ayda bir yayım
quarterly publication
üç ayda bir yayımlanmak
to appear quarterly Verb
üç aylık
quarterly Adjective
üç aylık bülten
quarterly bulletin
üç aylık dergi
quarterly magazine
üç aylık dönem
period of a month
üç aylık hesap
quarterly account
üç aylık hesap durumu
quarterly statement
üç aylık kazanç
quarter earnings
üç aylık kredi
at three months'credit
üç aylık maaş
quarterly salary
üç aylık ödeme
quarter's payment
üç aylık ödeme
quarterly disbursement
üç aylık ödeme
quarterly settlement
üç aylık ödemeler
quarterly payments Noun
üç aylık para
three months'money
üç aylık rapor
quarterly report
üç aylık senet
fourth bill of exchange
üç aylık süre
quarter
üç aylık süre
quarterly period
üç aylık süre
calendar quarter
üç aylık taksit
quarter- yearly instal (l) ment
üç aylık taksit
quarter's instalment
üç aylık ticaret hesapları
quarterly trade account Noun
üç aylık vade ile
at a prompt of three months
üç aylık vadeli mevduat
three-months deposit
üç başlı kas
triceps
üç beş kuruş kazanmak
to pick up for a pittance Verb
üç beş kuruşu olması
modest fortune
üç bölümden oluşan
ternary
üç bölümden oluşan
triplex
üç bölümden oluşmak
to be composed of three parts Verb
üç bölüme ayrılmış
tripartite
üç boyutlu
solid
üç boyutlu
stereoscopic
üç boyutlu
three-dimensional
üç boyutlu film
three-dimensional film
üç boyutlu model
diorama Noun
üç buutlu film
movie in the round
üç çiltlik eser
d- volume work
üç ciltlik roman
three-volume novel
üç defa
three times
üç dilli , üç dil konuşan .
trilingual
üç ev ötede
three doors away
üç gagalı balık
triple nose fish Noun, Zoology
üç günlük erteleme
adjournment of three days
üç günlük izin istemek
to put in for three days holiday Verb
üç güverteli yelkenli
d- decker
üç haftalık tatil
three weeks holiday
üç haneli bir sayı
number with three digits
üç ila beş kişi
between three and five people
üç kağıda getirmek
to defraud Verb
üç kat
triplicate
üç kat
treble
üç kat etmek
to triplicate Verb
üç katlı
(building) three-storeyed
üç katlı ev
three storey house
üç katlı ev
three story house
üç kenarlı , üç taraflı .
trilateral
üç kilo aldım
(in weight
üç kişilik oda
triple room
üç kişinin işini yapmak
to do the work of three men (three men's) Verb
üç kıta
triplet
üç kopyadan ibaret
triplicate
üç köşe büyük yelken
spinnaker
üç köşeli
triangular
üç misli
triplicate
üç misli
treble
üç misli artırmak
to treble Verb
üç nokta
ellipsis Information Technology
üç nokta kemer
three-point seatbelt Noun, Transport
üç numara
three Noun, Sports
üç nüsha olarak hazırlamak
to make in three styles Verb
üç parça bagajı olmak
to have three pieces of luggage Verb
üç parçalı
three piece
üç puan düşmüş olmak
to be off three points Verb
üç puan kazanmak
(stock-exchange) to gain three points Verb
üç rakamlı enflasyon oranı
three digit inflation rate
üç renkli bayrak
tricolour
üç renkli kedi
tortoiseshell
üç saatini almak
to occupy three hours Verb
üç saatlik ders
d- hour lecture
üç saatlik yolculuk
three hours journey
üç şeritli yol
d- lane
üç sıralı daktilo
three bank machine
üç takvim ayı
calendar quarter
üç taraflı anlaşma
tripartite agreement
üç taraflı sözleşme
triangular deal
üç taraflı ticaret antlaşması
triangular trade treaty
üç taraflı ticari müzakere
three- cornered trade discussion
üç tekerlekli bisiklet
tricycle
üç üyenin başvurusu üzerine
on application of three members
üç yapraklı
trifoliate Adjective, Botany
üç yöne ayarlanabilir
three-way adjustable Noun, Transport
vb üç köşeli parça
gore
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir nesnenin ... bitim noktası
  2. Sebep
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

üç
İkiden sonra, ... sayının adı