undergo

English-Turkish Translation

  1. Transitive Verb olmak, duçar olmak, geçirmek, maruz kalmak.
    to undergo surgery: ameliyat olmak.
    She underwent
    a thorough examination at the hospital: Hastanede tepeden tırnağa kadar muayene oldu.
  2. Transitive Verb çekmek, katlanmak, uğramak, müptelâ olmak.
    He underwent a great deal of hardship on the long trek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

(operation) to undergo
geçirmek Verb
undergo a change
bir değişikliğe uğramak Verb
undergo a change
farklılaşmak Verb
undergo a change
tahavvül etmek Verb
undergo a change
değişikliğe uğramak Verb
undergo a course of treatment
bir tedaviye tabi olmak Verb
undergo a cure
tedavi geçirmek Verb
undergo a cure
bir tedavi geçirmek Verb
undergo a loss
zarara uğramak Verb
undergo a marriage ceremony
evlenme töreni yapmak Verb
undergo a medical examination
tıbbi muayeneye tabi tutulmak Verb
undergo a medical examination
muayeneye tabi tutulmak Verb
undergo a personal search
üstü başı aranmak Verb
undergo a prison sentence
hapis hükmü giymek Verb
undergo a prison sentence
hapse mahkûm etmek Verb
undergo a rise
yükseliş kaydetmek Verb
undergo a test successfully
bir testi başarıyla geçirmek Verb
undergo a transition
bir geçiş döneminden geçmek Verb
undergo a trial
yargılanmak Verb
undergo an exam
geçirmek Verb
undergo an examination
bir sınav geçirmek Verb
undergo an examination
sınav geçirmek Verb
undergo an operation
ameliyat olmak Verb
undergo an operation
ameliyat geçirmek Verb
undergo changes
(fiyatlar) değişikliğe uğramak Verb
undergo chemical reaction
tepkimek Verb
undergo inflation
enflasyona uğramak Verb
undergo prescription
zamanaşımına uğramak Verb
undergo repairs
tamir olmak Verb
undergo repairs
tamirat geçirmek Verb
undergo severe privations
büyük sıkıntılara uğramak Verb
undergo therapy
tedavi görmek Verb
undergo threapy
tedavi olmak Verb
undergo torturer
işkenceye uğramak Verb
undergo vaccination
aşılanmak Verb
undergo variations
değişikliklere uğramak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database