venue

  1. Noun, Law yer bakımdan yargı yetkisi
  2. Noun, Law (a) cinayet yeri/sebebi, (b) mahkeme yeri, duruşmanın yapıldığı ülke/yer, yetki dairesi.
    to change
    the venue : davayı başka mahkemeye havale etmek.
  3. Noun olay yeri.
  4. Noun toplanma/buluşma yeri.
    venue of the meet: avcıların av için buluşma yeri.
  5. Noun sav, tartışmada tutulan tez, müddea.
mahkeme mahallini değiştirmek Verb
davanın başka yerdeki mahkemeye nakli.
davayı başka bir mahkemeye havale etmek Verb
kibar buluşma yeri Noun
bir mahkeme yeri tespit etmek Verb
mahalli yetkisizlik sebebiyle
kapalı yer Noun
yetkili mahkemeyi belirlemek Verb, Law
yetkili mahkemenin belirlenmesi Noun, Law
yerel kaza yetkisi olan mahkeme
toplantı yeri Noun
belli yetkili bir mahkemenin gerçekleri Noun
kaza yetkisi
yetkili mahkeme kaza yetkisi