wish

  1. Noun temenni
  2. Verb dilemek, istemek.
    I wish to travel: Seyahat etmek istiyorum.
    I wish I had a cat: Keşki
    bir kedim olsaydı.
    I wish I were a bird: Keşki bir kuş olsaydım.
    What more can you wish? Daha ne istersin?
    One would wish that: Gönül isterdi ki …
    as you wish: Canın isterse.
    If you wish: İstersen.
  3. Verb arzu/temenni etmek.
    We wish peace for all mankind. I wish the problem settled.
    Don't you wish
    you may get it! Avucunu yala!
  4. Verb (iyi/kötü) niyet beslemek.
    to wish one well (ill): birisinin iyiliğini (fenalığını) istemek, ona
    karşı iyi (kötü) niyet beslemek.
  5. Verb emretmek.
    I wish him to come.
  6. Verb
    wish to: (iyi/kötü vb.) niyet/his beslemek.
    to wish well to a person: bir kimseye karşı iyi niyet beslemek.
  7. Verb
    wish for: arzulamak, özlemek, hasretini çekmek.
    You have everything you could wish for. I wished
    for a comfortable house.
  8. Noun istek, arzu, emel.
    a wish to see the world. a wish to be alone. a wish for peace. What is your wish?
    He had no wish to be king.
  9. Noun dilek, temenni.
    to send one's best wishes. He sends you best wishes for a Happy New Year.
  10. Noun arzu edilen/istenen/özlenen şey.
    He got his wish: a new car.
bir ricayı yerine getirmek Verb
birinin arzu suna uymak Verb
birinin arzusuna uymak Verb
intihar eğilimi/meyli. Noun

death wish ile ayni anlama gelir. ölüm arzusu: psikanalize göre içe çekilme, pasifleşme vb. şeklinde
beliren kendi kendini yok etme isteği.
Noun
death instinct = death wish ile ayni anlama gelir. ölüm arzusu: psikanalize göre içe çekilme,
pasifleşme vb. şeklinde beliren kendi kendini yok etme isteği.
death instinct (2). Noun
bir dilekte bulunmak Verb
arzuyu gerçekleştirmek Verb
temenni
candan dilekler
dilek dilemek Verb
dilemek Verb
...'e acil şifalar dilemek Verb
birşeyin yok olmasını dilemek Verb
birşeyin ortadan kaybolmasını dilemek Verb
dilek defteri
temenni etmek Verb
arzu etmek Verb
arzulamak Verb
arzunun tatmini, emelin gerçekleşmesi. Noun
baskı altında tutulan kuvvetli bir arzunun gerçekleşmiş sanılması. Noun, Psychology
arzuyu gerçekleştirme
Hiçbir fikrim yok.
(a) üzerine yüklemek/yıkmak, empoze etmek, zorlamak.
They wished the hardest job on him. (b) başına
gelmesini dilemek/ istemek /temenni etmek.
I wouldn't wish that on my worst enemy: Düşmanımın başına gelmesini istemem. (Allah düşmanımın başına vermesin). (c)
wish upon ile ayni anlama gelir. (sihirli olduğuna inanılan bir şeyden) dilek dilemek, medet ummak.
(birisinin) başından defolup gitmesini temenni etmek.
gına gelmek, usanmak, bıkmak, başından defolup gitmesini istemek.
She talked without stopping for
one hour, and I began to wish her further.
Allah selamet versin demek Verb
/
etc. (yanlış bir karar/seçim yapan kimse hakkında söylenir) “sonu hayırlı olsun, inşallah sonu
iyi gelir” temennisinde bulunmak.
birine başarılar dilemek Verb
birine iyi dileklerini sunmak Verb
çabuk zengin olmak istemek Verb
Allah vere de, keşke.
I hope to hell he didn't go alone: Allah vere de yalnız gitmemiş olsa.
geleceği düşünmekten bugünü yaşamamak Verb
geleceği düşünmekten bugünü heba etmek Verb
Öyle olsun.
Sen bilirsin.
Nasıl istersen.
bir şeyi çok istemek Verb
yapmak arzusunda olmak Verb
keşki ona söylemeseydin
keşke ona söylemeseydin
(a) Güle güle, (b) Allah versin! Gözüm yok!