sözünün eri olmak, vaadini /sözünü tutmak.
kulağına fısıldamak, gizlice söylemek.
bir sözcüğün üzerini çizerek silmek
Verb
sözüne inanmak.
I took you at your word: sözün(üz)e inandım.
birisinin söylediklerine inanmak.
take my word for it! sözüme inan!
sözü (birisinin) ağzından kapmak, konuşmasına fırsat vermemek.
vaadettiğinden fazlasını yapmak, vaadini/sözünü fazlasıyla yerine getirmek.
laf cambazlığı
Noun, Language-Literature
bir sözcüğü parantez içine almak
Verb
sözünü yerine getirmemek
Verb
vaadini yerine getirmemek
Verb
bölünmüş sözcük
Information Technology
uzmanlık konusuna giren ya da teknik anlamı olan bir sözcük
çok alana çekilebilen sözcük
çok alana çekilebilecek sözcük
metin vb'den karışıklık yaratan bölümleri çıkarmak
Verb
küfür, kötü/kaba söz, süvüp sayma.
Noun
yabancı bir sözcüğü milli dile almak
Verb
bir sözcük kullanmak
Verb
kütüphaneye giriş parolası
yeni bir sözcüğü dile sokmak
Verb
küfür, açık saçık/ayıp söz.
Noun
işlev-sözcük: iki sözcük arasındaki ilişkiyi gösteren ya da başkası yerine geçen sözcük (zamir, edat, bağlaç vb. gibi).
Noun
hayal-sözcük, kullanılmayan sözcük: yanlış dizilme/yazılma/telâffuz sonucu türeyen sözcük.
Noun
catchword ile ayni anlama gelir. kılavuz-söz: sözlük ve ansiklopedilerde sayfanın tepesine yazılan
ve o sayfadaki ilk ve son sözcükleri gösteren sözcük/kelime.
kılavuz sözcük: sözlük, telefon rehberi vb. gibi alfabetik kitaplarda her sayfanın baş ve sonundaki sözcükleri
gösteren ve sayfanın üstüne yazılan sözcük.
Noun
sözü geçmek, son sözü kendisi söylemek, dediğini yaptırmak.
(sözlük) giriş baş sözcüğü
her gün kullanılan sözcük
vaadini yerine getirmek
Verb
ana sözcük: (a) bir harfin/simgenin anlaşılmasını sağlayan kılavuz sözcük, (b) bir belgenin/metnin içeriğini
özetleyen ve gösterge olarak kullanılan sözcük.
Noun
kesin karar/söz/tutum, kesin karar yetkisi.
Noun
en yetkili ifade/beyan/çalışma vb.
His study will surely be the last word on the subject for many years: Onun incelemeleri muhakkak ki bu konu üzerinde uzun yıllar en yetkili belge olarak kalacaktır.
Noun
son moda, en ileri/mütekâmil örnek, yetkin örnek.
The last word in sport car.
Noun
eğreti söz(cük): başka bir dilden alınan sözcük. Örneğin İngilizceden Türkçeye alınan
sandviç,
Almancadan İngilizceye alınan
blitz gibi.
loan ile ayni anlama gelir.
Noun
sözlükten bir kelimenin anlamına bakmak
Verb
bilgisayar sözcüğü: bilgisayarın standard söz birimi olarak kabul ettiği belirli sayıda ikilden (= bit) oluşan birim.
sözcüğü yanlış kullanmak
Verb
bir sözcüğü yanlış kullanmak
Verb
ya! öyle mi! bak hele! daha neler! Allah Allah! (hayret ve şaşkınlık ifade eder).
Exclamation
sadece belli bir olay için uydurulmuş sözcük
yanlışlığa yol açmayan söz
kelime oyunu oynamak
Verb
özel amaçlı sözcük
Information Technology
aranan sözcük
Information Technology
araya bir sözcük sokmak
Verb
herkesi bilgilendirmek
Verb
herkesi haberdar etmek
Verb
bir sözcük yerine başka bir sözcük koymak
Verb
eksik bir sözcüğü yerine koymak
Verb
bir sözün anlamını şüpheye düşüren kelime
sözleşmeyi kaleme almak
Verb
bir sözleşmeyi kaleme almak
Verb
sözcük kitabı (sözlük , sözlükçe , lügat
word-for-word = word for word ile ayni anlama gelir. kelime kelime, tümcenin toptan anlamını değil
her sözcüğün anlamını söyleyerek.
sözcük seçiminde titiz davranan kişi
sözcük/ kelime sınıfı.
Noun
kelimesi kelimesine, aynen, harfiyen.
Tell me what he said, word for word. a word-for-word translation.
word by word ile ayni anlama gelir. kelime kelime, tümcenin toptan anlamını değil her sözcüğün anlamını söyleyerek.
kısmen tamamlanmış taahhütler
Noun
yarı üretilmiş ürünler
Noun
söz dizimi, söz düzeni.
Noun
tasvir, belagat, sözle canlandırma, güzel anlatış.
tasvir, iyi açıklanmış tanım.
süreçli yazım, yazı-işlem: bilgisayar aracılığı ile yazı yazma yöntemi.
Noun
yazı-işlem düzeni, süreç- yazar.
Noun
söz-karesi: soldan sağa ve yukarıdan aşağıya aynı sözcükler okunabilen kare.
Noun
kelime vurgusu.
word accent ile ayni anlama gelir.
Noun
sözcük kaydırma
Information Technology
bir kelimenin tersten okunuşu
Noun, Language-Literature
sözle, şifahen, ağızdan (yazılı değil).
ağzını açıp bir söz söylemek
Verb
ta başından beri, başlangıçtan itibaren.
uzun lafın kısası, …
Noun
birine bir not bırakmak
Verb
vb gibi basılarak hazırlanmış her türlü reklam için medyalar
birine haber göndermek
Verb
kelimesi kelimesine çevirmek
Verb