1. İsim, Hukuk muvafakat

  2. assent to: onamak, onaylamak, tasvip/tasdik etmek.
    to assent to a statement: bir beyanatı
    onaylamak.
    I won't assent to her plan.
  3. razı olmak, rıza göstermek, muvafakat etmek.
    She assented to my demands.
  4. onay, muvafakat, tasdik, tasvip.
    by common assent: umumun onayı ile.
    Once we have his assent
    we can start: Muvafakatini alınca başlayabiliriz.
  5. rıza, razı olma.
    with one assent
    k.d. oybirliği ile.
masumiyet masumluk iddiasında bulunmak Fiil
rıza yokluğu
ortak muvafakat üzerine
zımni rıza
sarih muvafakat
zımni muvafakat
zımni rıza
zımni onay
zımni rıza
zımni muvafakat
karşılıklı rıza
karşılıklı muvafakat
ana babanın rızasıyla
ana-babanın rızası ile
muvafakat
krallık izni
krallığın izni
hükümetin izni
muvafakatini elde etmek Fiil
zımni muvafakat
geçici rıza
kayıtsız şartsız muvafakat
şartsız kabul
kayıtsız şartsız kabul
(Br) devir senedi
rıza olmayış
ittifakla
yazılı muvafakat
yazılı muvafakat
yetkili makamlarin uygun görmesi, rızası
yetkili makamların uygun görmesi, rızası, muvafakatı, icazeti, cevap vermesi
Avrupa Parlamentosunun uygun bulması
Avrupa Parlamentosu'nun uygun bulması
Avrupa Parlamentosunun uygunluk görüşü
muvafakat usulü
uygun bulma usulü
muvafakat etme
rıza gösterme
bir sözleşmeye rıza göstermek Fiil
sözleşmeye rıza göstermek Fiil
bir teklifi kabul etmek Fiil
bir teklifi kabul etme
bir düzenlemeye rıza göstermek
bir tertibe rıza göstermek
bir fikri kabul etme
bir fikri kabul etmek Fiil
birinin ileri sürdüğü şartları kabul etmek Fiil
birinin ileri sürdüğü şartları kabul etme
râzı olmak Fiil
muvafakat etmek Fiil
senatonun üçte ikisinin muvafakatini sağlamak Fiil