-
sürü, takım, güruh.
Send the whole boodle to the factory.
-
(külliyetli miktarda) para vb.
He's worth a boodle.
-
rüşvet, gayrımeşru kazanılan veya ödenen para, (özellikle politikacılara) görevini kötüye kullanma karşılığında verilen para.
-
yağma, çapul, ganimet, çalınmış eşya.
-
rüşvet almak, dolandırmak, gayrımeşru kazanç sağlamak.