Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. tuğla.
    glazed brick: parlak tuğla.
  2. tuğladan yapılmış, tuğla ile örülmüş.
    brick house: tuğla ev.
    brick wall: tuğla duvar.
  3. tuğla malzemesi.
  4. kalıp, külçe, tuğla biçiminde şey.
    a gold brick: altın külçesi.
    an ice-cream brick: bir kalıp dondurma.
  5. (duvar kalınlığının ölçüsü olarak) tuğla boyu.
    one and a half bricks thick: 1.5 tuğla boyu kalınlığında.
  6. mert /cömert kişi.
  7. tuğla döşemek, tuğla ile örmek/kapatmak.
    brick over: tuğla ile örüp kapatmak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

beat/run one's head against a brick wall
imkânsız işle nafile uğraşmak, başını taştan taşa vurmak.
run one's head into brick wall
imkânsızı yapmaya kalkışmak Fiil
run one's head into brick wall
karşı koymalar ile karşılaşmak Fiil
to run one's head into brick wall
aşılamaz güçlükler
air brick
delikli tuğla. İsim
be a regular brick
ünlü adam olmak Fiil
built of stone or brick
kâgir
drop a brick
çam devirmek, pot kırmak, gaf yapmak.
Dutch brick
sert tuğla.
facing brick
kaplama tuğlası
fire brick
ateş tuğlası
fire- brick
ateş tuğlası
gold brick
sahte altın külçe: ucuz madenden yapılıp (dolandırmak maksadıyla) dışı yaldızlanarak altına benzetilmiş tuğla biçiminde külçe. İsim
gold brick
(aldatmak maksadıyla kıymetli bir şey yerine konulan) sahte cisim. İsim
mud brick
kerpiç
pressed brick
kalıp tuğlası, kalıba konularak fırınlanan tuğla.
refractory brick
ateş tuğlası
sell someone a gold brick
birsini dolandırmak.
stone brick
ateş tuğlası
sun-dried brick
kerpiç
to be a brick
kibar/zarif olmak.
He's a brick: Kibar adamdır.
Be a brick! Kibar ol!
ventilating brick
delikli tuğla
brick cheese
kalıp-peynir: inek sütünden kalıplar şeklinde yapılmış kaşara benzer Amerikan peyniri. İsim
brick colour (ed
kiremit rengi
brick in
(a) tuğla örmek, tuğla ile kapatmak/tıkamak.
They've bricked up the space between 2 rooms. (b)
tuğla duvarın arkasına gizlemek.
When he'd murdered his wife, he bricked her body up in the kitchen.
brick partition
tuğla bölme duvarı
brick red
tuğla kırmızısı Sıfat
brick up
(a) tuğla örmek, tuğla ile kapatmak/tıkamak.
They've bricked up the space between 2 rooms. (b)
tuğla duvarın arkasına gizlemek.
When he'd murdered his wife, he bricked her body up in the kitchen.
brick wall
tuğla duvar
brick works
tuğla fabrikası İsim
mortar made of brick dust and lime
horasan
run ones'head into a brick wall or a post
başını taştan duvara çarpmak (inatçı davranmak , boş yere inat etmek , aşılmaz güçlüklerle karşılaşmak Fiil
to talk to a brick wall
boşuna nefes tüketmek, beyhude çabalamak.
You might as well talk to a brick wall: Boşuna nefes tüketme.
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.