1. pasta.
    birthday cake: doğum günü pastası.
  2. kurabiye.
  3. kek, çörek.
    pancake: gözleme, krep.
  4. kalıp şeklinde kızartılmış yiyecek.
    a fish cake/potato cake.
  5. kalıp, parça.
    a cake of soap/of ice: sabun/buz kalıbı.
  6. katılaş(tır)mak, kabuk bağla(t)mak, kuru(t)mak, kalıp şekline sokmak, sıvamak.
    The food had caked
    in the pan: Yemek tavada katılaştı.
    caked with mud/blood: çamura/kana bulanıp kurumuş.
    His clothes were caked with mud.
    We caked the wall with mud: Duvarı çamurla sıvadık.
emeksiz yemek, her şeyi havadan beklemek, zahmetini/sıkıntısını çekmeden bir sonuca ulaşmak, her güzellik
bir arada olmak.
You spend all your money on beer and then complain about being poor, but you can't expect to have your cake and eat it (too), you know: Hem bütün paranı içkiye (biraya) harcıyor, hem de fakirlikten yakınıyorsun. Herşeyi havadan bekleyemezsin.
emeksiz yemek, her şeyi havadan beklemek, zahmetini/sıkıntısını çekmeden bir sonuca ulaşmak, her güzellik
bir arada olmak.
You spend all your money on beer and then complain about being poor, but you can't expect to have your cake and eat it (too), you know: Hem bütün paranı içkiye (biraya) harcıyor, hem de fakirlikten yakınıyorsun. Herşeyi havadan bekleyemezsin.
çok kolay (olmak).
For me, it's a piece of cake: Bu benim için çok kolaydır.
kapışılmak, çok çabuk satılmak, kapanın elinde kalmak.
This book is going like hot cakes, there will
be none left soon: Bu kitap kapışılıyor, yakında bir tek bile kalmayacak.
çok kolay iş.
It's a piece of cake: Ondan kolay ne var.
sıtma sonucunda dalağın şişmesi.
(yağı çıkarılmış) badem ezmesi/posası
beyaz pasta: yumurta akı ile yapılan hafif bir pasta.
beyaz pasta: yumurta akı ile yapılan hafif bir pasta.
doğumgünü pastası İsim, Gıda ve Mutfak
karabuğday unundan yapılmış pasta.
balık köftesi. İsim
sığır yemi
şeklinde de yazılır. peynir tatlısı, bir nevi pasta.
I üzerindeki nokta
mısır unu pastası. İsim
çiğit küspesi. İsim
çikolatalı pasta. İsim
(patatesli) balık köftesi. İsim
kızartılmış tatlı: lokma, tulumba tatlısı ve Amerikalıların
doughnut 'ı gibi.
meyveli ve kuru yemişli pasta
gözleme (tatlısı). İsim
kek üzerindeki şekerli krema
katmerli pasta, kat kat kremalı pasta.
köftün, (yağı çıkarılmış) keten tohumu posası/küspesi.
hâreli pasta: renkleri açıklı beyazlı mermeri andıran pasta.
küspe, köftün, keten/pamuk tohumu posası.
köftün
küspe
çocuk oyuncağı İsim
karmakarışık olmayan bir şey
kolay iş
başarılması çok kolay iş
okkalı pasta: birer libre un, şeker ve tereyağı ile yapılmış pasta. İsim
katışık sodyum sülfat. İsim
susamlı/çörekotlu çörek.
kapışılmak, çok rağbet görmek, kısa zamanda satılmak.
The new book sold like hot cake.
bademli meyveli pasta. İsim
pandispanya.
(arsızlıkta, edepsizlikte, küstahlıkta, aptallıkta vb.) baskın çıkmak, eşsiz/yekta olmak, başkalarına
taş çıkarmak.
For being absent-minded, Mr. Smith takes the cake: Unutkanlıkta Mr. Smith'in eşi yoktur.
birine kek ikram etmek Fiil
altüst çöreği: altüst edilerek pişirilen meyveli çörek.
düğün pastası İsim
gözleme.
wheat germ: buğday özü.
hayatın neşesi
pasta servis spatulası İsim, Gıda ve Mutfak
sabun kalıbı
pasta servis spatulası İsim, Gıda ve Mutfak
doğum yıldönümü pastası/ziyafeti/hediyesi.
Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler. Cümle, Tarih
Her güzellik bir arada olmaz. (İki şıktan birini seçmek zorundasın/ya birine ya ötekine razı olacaksın/ya
bu, ya öteki, ikisi birden olmaz).