1. iyilik görmek, lûtfa mazhar olmak, hoşa gitmek, göze girmek.
    find favor with someone = gain/win someone's
    favor: birinin gözüne girmek.
    He did all he could to win her favor: Onun gözüne girebilmek için elinden geleni yaptı.
    find (lose) favor in someone's eyes: birinin gözüne girmek (gözünden düşmek).
birinin gözüne girmek/teveccühünü kazanmak.
birinin gözüne girmek.