Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim, Biyoloji solungaç (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  2. solungaç, galsama.
    gill arch: solungaç yayı.
    gill bar: solungaç ipliği.
    gill cover:
    solungaç kapağı.
    gill net: sık dokunmuş balık ağı.
    gill raker: solungaç tarağı, balık solungaçlarından katı maddelerin geçmesini önleyen kemiksel çıkıntı.
    gill slit = gill cleft: solungaç yarığı.
  3. mantarın altındaki levhacıklar.
  4. gills: (tavuk/horoz/hindi vb.) sarkık gerdan.
  5. gills: (insanlarda) yüz ve boyun nahiyesi. green around the gills: hasta görünüşlü, benzi
    uçuk/soluk, görünüşte hasta/rahatsız. look green around the gills: hasta/keyifsiz/rahatsız görünmek. look rosy around the gills: sıhhatli görünmek.
  6. sürgü, kelebekli sürgü, kanat(çık).
  7. çelik dişli tarak, keten tarağı.
  8. (balık) ayıklamak, temizlemek.
  9. (sık ağla) balık avlamak/yakalamak.
  10. gil, sıvı hacim ölçüsü: 0.25 pint = 0.118 lt
    ABD veya 0.142 lt (Brit.).
  11. kız, sevgili, maşuka, mahbube.
  12. yer sarmaşığı.
  13. koyak, dar ve derin dere, sel çukuru.
  14. çay, dere, küçük ırmak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

gill cleft
solungaç yarığı, yutağın yanlarına yerleşmiş bir seri yarık biçimindeki açıklıklar.
gill fungus
(alt tarafında ince levhacıkları olan) mantar.
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.