Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. Zarf forward
  2. Zarf ahead
  3. Sıfat, Bilgi Teknolojileri advanced
  4. Sıfat pro
  5. advance
  6. İsim onward
  7. İsim fast
  8. Zarf up
  9. İsim fore
  10. İsim onwards
  11. İsim front part
  12. Zarf toward the front
  13. Quick march !
  14. onward(s)
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

fazla ileri gitmek
to overstep one's bounds Fiil, Deyim
fazla ileri gitmek
to overstep one's boundaries Fiil, Deyim
ileri dönüşüme sokmak
upcycle Fiil, Çevre ve Ekoloji
ileri dönüşüme tabi tutmak
upcycle Fiil, Çevre ve Ekoloji
ileri dönüşüme vermek
upcycle Fiil, Çevre ve Ekoloji
ileri gelenler
prominent members İsim
değerli ürün sanayi ileri
high-type industries İsim
hizmet sanayi ileri
service industries İsim
saatim ileri
my watch is fast İsim
tam sürat ileri
full speed ahead İsim
tam yol ileri
full speed ahead İsim
tamyol ileri
full speed ahead İsim
ileri ...
progressive
ileri adım
progressive step
ileri adımlar
forward step
ileri adımlar
forward steps İsim
ileri almak
to advance Fiil
ileri almak
(clock) to put forward Fiil
ileri almak
to move something forward Fiil
ileri atılmak
to launch yourself forward Fiil
ileri atılmak
to spring Fiil
ileri atılmak
to burst Fiil
ileri atma
impulse
ileri bir saatte
late in the day
ileri bir tarih atmak
to postdate Fiil
ileri bir tarihe bırakmak
to keep for a later date Fiil
ileri bir tarihi koymak
to date forward Fiil
ileri derecede
highly Zarf
ileri derecede
intensely Zarf
ileri dev adım atmak
to take a giant step forward Fiil
ileri doğru gitmek
to flog along Fiil
ileri dönüşüm
upcycling İsim, Çevre ve Ekoloji
ileri düzeye ulaşmak
to come of age Fiil
ileri eğitim
further training
ileri eğitim kursu
advanced training course
ileri evre
advanced Sıfat, Tıp
ileri fırlamak
to launch yourself forward Fiil
ileri fırlatıcı ani hareket
cant
ileri fikirler
advanced ideas İsim
ileri gelen
top sawyer
ileri gelen
top liner
ileri gelen
the great
ileri gelen devlet adamı
leading statesman
ileri gelen finansçılar
foreign leaders İsim
ileri gelen gazete
key paper
ileri gelen işadamları
key businessmen İsim
ileri gelen kimse
dignitary
ileri gelen makamlar
the leading authorities İsim
ileri gelen parti politikacısı
front bencher
ileri gelen şahıs
person of rank
ileri gelen şahıs
persons of standing
ileri gelen vatandaşlar
civic headliners İsim
ileri gelenler
Establishment İsim
ileri gelenler
the prominent people
ileri gelenler
socialite
ileri gelenler
well- known people
ileri gelenler
notables İsim
ileri gelenler
person of prominence
ileri gelenlerin yıllığı
social register
ileri geri
back and forward
ileri geri
back and forth
ileri geri laflar söylemek
to hem and haw Fiil
ileri geri yürümek
to march up an down Fiil
ileri giden
progressive
ileri giden saat
fast watch
ileri gidiş
progression
ileri gitme
exorbitance
ileri gitme
advance
ileri gitme
go ahead
ileri gitme
headway
ileri gitmek
to progress Fiil
ileri gitmek
to pull up Fiil
ileri gitmek
to advance Fiil
ileri gitmek
to gain Fiil
ileri gitmek
to pass Fiil
ileri gitmek
to go too far Fiil
ileri gitmek
to proceed Fiil
ileri gitmek
to go ahead Fiil
ileri görüşlü
far- sighted
ileri götürmek
to prosecute Fiil
ileri hareket
progressive movement
ileri hareket
forward s movement
ileri hareket
forward movement
ileri hat stratejisi
forward strategy
ileri işareti
highball
ileri karakol
advance post
ileri karakol
outflying picket
ileri karakol
outsentry
ileri karakol
patrol
ileri karakol
advanced post
ileri karakol
outstation
ileri karakol mevkii
outpost
ileri karakol zinciri
stationary screen
ileri kollar
van
ileri kurs
upgrading course
ileri kurs
extension course
ileri meslek eğitimi
advanced training
ileri mevki
advanced position İsim, Askerlik
ileri mevzi topu
forward s gun
ileri mevzi topu
forward gun
ileri sarmak
to advance Fiil
ileri savunma
forward defence
ileri savunma
forward defence defense
ileri sürme
assertion İsim
ileri sürme
adduction
ileri sürmek
to urge Fiil
ileri sürmek
to submit that Fiil
ileri sürmek
to allege Fiil
ileri sürmek
to adduce Fiil
ileri sürmek
to put forward Fiil
ileri sürmek
to put forth Fiil
ileri sürmek
to bring forward s Fiil
ileri sürmek
to bring forward Fiil
ileri sürmek
to set up Fiil
ileri sürmek
to propose Fiil
ileri sürmek
to maintain Fiil
ileri sürmek
to suggest Fiil
ileri sürmek
to assert Fiil
ileri sürmek
to propound Fiil
ileri sürücü
feeder
ileri sürülebilecek
adducible
ileri sürülebilecek örnek
adducible example
ileri sürülen iddialar
contending claims İsim
ileri sürülen iddiaları reddetmek
to override argument Fiil
ileri tarih atma
forward s dating
ileri tarihli çek
post dated check
ileri teknikte
superminicomputer
ileri ülke
advanced country
ileri üşüşmek
to crowd forward Fiil
ileri vites
forward gear İsim, Ulaşım
ileri yaşlar
declining years İsim
ileri yaşlarda
advanced in years
(askerlik) ileri hat stratejisi
forward s strategy
beş dakika ileri gitmek
to be five minutes fast Fiil
bir fikir ileri sürmek
to offer an opinion Fiil
bir fikir ileri sürmek
to put forward an opinion Fiil
bir fikir ileri sürmek
to adventure an opinion Fiil
bir fikir ileri sürmek
to venture an opinion Fiil
bir fikir ileri sürmek
to advance an argument Fiil
bir fikir ileri sürmek
to maintain an opinion Fiil
bir fikir ileri sürmek
to advance an opinion Fiil
bir hakkın ileri sürülmesi
assertion of a right
bir ileri bir geri
hither and thither
bir ileri bir geri
backwards and forwards
bir kanıt ileri sürmek
to set forth an argument Fiil
bir kentin ileri gelenleri
highlights of a town İsim
bir memleketin ileri gelenleri
first men in the country İsim
bir saat ileri almak
to move an hour ahead Fiil
bir şeyden ileri gelmek
to arise from Fiil
bir teori ileri sürmek
to advance a z Fiil
bir teori ileri sürmek
to put forward a z Fiil
bir ülkenin ileri gelenleri
first men in the country İsim
bir yerin ileri gelenleri
local talents İsim
daha ileri gitmemek
to draw the line Fiil
delil ileri sürmek
to bring evidence forward Fiil
delil ileri sürmek
to furnish proof Fiil
düşünmeden ileri atılmak
to go off the deep end Fiil
fazla ileri gitmek
to go too far Fiil
fikir ileri sürmek
to launch out an argument Fiil
geçersizliğini ileri sürmek
to set up invalidity Fiil
gerekçeler ileri sürmek
to set forth the grounds Fiil
hâkimin ileri sürdüğü fikir
opinion
iddia ileri sürmek
to assert a claim Fiil
inat edip ileri gitmemek
to jib Fiil
iş hayatının ileri gelenlerinden
social lion
iyi niyetini ileri sürmek
to plead one's good faith Fiil
kanıt ileri sürmek
to put out an argument Fiil
kendini ileri atmak
to launch yourself forward Fiil
kilise ileri geleni
presbyter
masum olduğunu ileri sürmek
to maintain that one's is innocent of a charge Fiil
mazeret olarak ileri sürmek
to make something one's excuse Fiil
odada ileri geri yürümek
to tread the room from end to end Fiil
peronda ileri geri yürümek
to walk up and down the station platform Fiil
peronda ileri geri yürümek
to pace the station platform Fiil
sabotajdan ileri gelmek
to be caused by sabotage Fiil
sebep ileri sürme
adduction of reason
senede ileri tarih atmak
to postdate a bill Fiil
suçsuzluğunu ileri sürmek
to assert one's innocence Fiil
şehrin ileri gelenleri
principal men of a city İsim
şehrin ileri gelenleri
civic headliners İsim
ticari nedenlerden ileri gelmek
to grow out of commercial considerations Fiil
toplumun ileri gelenleri
leadership community İsim
yeni delil ileri sürmek
to bring forward some new evidence Fiil
yeni delil ileri sürmek
to bring forward s some new evidence Fiil
yoksulluk bahanesi ileri sürmek
to make a poor mouth Fiil
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Bir yerin veya şeyin arka kabul ... bulunan taraf, ön taraf
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.