league

İsim, Hukuk birlik
sözleşme, sözlü anlaşma, ahit: ortak çıkarların korunması, karşılıklı yardım ve dayanışma amaciyle yapılan anlaşma.
(özel amaçlar için kurulan) birlik, cemiyet, ittifak.
the league of Women Voters.
topluluk, sınıf, grup, kategori, seviye.
He simply isn't in your league when it comes to brains. The
two contractors are just not in the same league.
(spor) küme, lig.
a hockey/bowling/football league.
(belirli bir amaç uğrunda) birleşmek, birlik olmak/kurmak, ittifak etmek.
league together: birleşmek, ittifak etmek.
İsim fersah: takriben 5 km'lik uzaklık ölçüsü (memleketine göre 2.42 -4.6 mil arasında değişir, genellikle 3 mil kabul edilir).
İsim fersah kare: 1796 hektarlık eski İspanyol arazi ölçüsü.

Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

(sports) league

lig

(team) to drop down into a lower league

ligden düşme

art league

sanat birliği

big league

büyük lig.

bush league

(beyzbol) ikinci lig.

Champions League

Şampiyonlar Ligi İsim, Futbol

commercial league

ticaret birliği

Hanseatic League

(Orta Çağlarda Almanyada kurulmuş) Loncalar Birliği. İsim

in league

(gizli/kötü maksatlarla) anlaşmış, anlaşma halinde, müttefik(an) elbirliğiyle.
be in league with:

… ile işbirliği yapmak, müştereken/elbirliğiyle hareket etmek.
The suspected spies were thought to be in league with the enemy. They were in league against us.
form a league against someone: birine karşı birleşmek, aleyhinde birlik kurmak.

ivy League

ivy ile ayni anlama gelir. (a) KD ABD'nin meşhur
Yale, Harvard, Columbia, Princeton, Dartmouth,

Cornell, Pennsylvania ve
Brown üniversitelerinden oluşan grup, (b) akademik seviyesi yüksek, bu meşhur üniversitelere/mezunlarına özgü.

junior League

Gönüllü Genç Kadınlar Birliğinin
(Association of the Junior Leagues of Amerika) mahallî şubesi.

junior Leaguer: bu birliğin üyesi.

major league

ulusal lig Spor

marine league

deniz mili

vocational league

meslek kooperatifi