1. (a) araştırmak, incelemek, soruşturmak, tahkik etmek, tahkikat yapmak.
    He promised to look into the
    matter: Meseleyi araştıracağını vadetti.
    The police is looking into the past record of the suspect. (b) içine bakmak.
    He looked into the box/the mirror/her eyes.
bir şikâyeti ele alıp incelemek Fiil
şikâyeti ele alıp incelemek Fiil
bir meseleye eğilmek Fiil
bir şeyin icabına bakmak Fiil
konuya yeniden eğilmek Fiil
bir konuya yeniden eğilmek Fiil
tutumlu davranmak Fiil
soruşturma yürütmek Fiil
araştırmak Fiil
soruşturmak Fiil
bir şeyi yakından incelemek Fiil