1. cesaretlenmek, cesaret almak, cesur olmak.
  2. yüreklenmek, cesaret almak/bulmak, kuvvet almak.
içlenmek Fiil
bir şeyi kendine dert etmek Fiil
birini yıldırmak Fiil
birinin cesaretini kırmak Fiil
(a) unutmamak, aklından çıkarmamak, daima hatırlamak, (b) çok etkilenmek, içine işlemek, çok üzülmek/duygulanmak.

He laid his sister's death very much to heart.
içerlemek, çok müteessir olmak.
birini coşkuyla karşılamak Fiil
(a) ciddî olarak düşünmek/ilgilenmek, canla başla alâkadar olmak, (b) içine işlemek, merak etmek.