thumbs -> thumb

  1. başparmak.
    bite one's thumbs: hiddetten parmaklarını ısırmak.
  2. (hayvanlarda) başparmak.
  3. eldivenin başparmağı.
  4. kitap sayfalarını başparmakla çevire çevire yıpratmak.
  5. kitaba şöyle bir göz gezdirmek, sayfalarını karıştırmak.
  6. (telli sazı) başparmakla çalmak.
  7. to thumb a ride ile ayni anlama gelir. otostop yapmak.
birinin yakasına yapışmak Fiil
birini emrine tabi kılmak Fiil
nanik yapmak, başparmağını burnuna koyarak alay etmek, istihfaf/istihkar etmek.
(a) nanik yapmak, (b) hakaretle/istihfafla reddetmek.
birini reddetmek Fiil
elinde, eli altında, etkisi/yetkisi dahilinde.
to be under someone's thumb: birisinin etkisi/tahakkümü
altında olmak.
to keep someone (well) under one's thumb: birisini etki altında bulundurmak, avucunun içine almak.
çocuk oyuncağı
...'in boyunduruğu altında olmak Fiil
birinin tam kontrolü altında olmak Fiil
tahminen
göz kararı
bahçıvanlık hüneri/mahareti. İsim
otostop yaparak
pratik kural
birini bezdirmek Fiil
göze batmak, derhal göze çarpmak.
You'll stick out like a sore thumb with that hat on.
parmak çocuk, cüce, İngiliz halk masallarının küçük çocuk kahramanı. İsim
birinin emrinde
mandal
sözlük ve fihrist kenarında harflere göre kesilen parmak yeri
düğüm
mandal
reze
kelebekli/kulaklı somun. İsim
topuz
karıştırmak Fiil
kolay iş
thumb ile ayni anlama gelir. otostop yapmak.